0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
153
Okunma
Geceydi. Yalnızlığın tam ortasında, şehirdeki sokak lambaları birer tanık gibi bakıyordu ona. Ellerini cebine sokmuş, ayaklarını sürüyerek yürüyordu. Her adımda geçmişe batıyordu sanki… Dönüp baksa bir sürü pişmanlık, bir sürü “keşke” yere serilmiş bekliyordu onu. Ama o artık dönemezdi. Zaten dönmesi gereken yolları çoktan yakmıştı.
Dönmem gereken yolları çoktan yakmışım
Kendi kendime düşman olup yolda kalmışım
Ben her seferinde kendimi kandırmışım
Yüzüme gülen herkesi adam sanmışım
Zihnimde düş kırıkları, kelimeler mezar taşı
Bi’ şiir yazdım ruhuma, adı: yok oluşun dansı
Bir bakış ile her şey olur toz duman
bunları sadece bilir sokak lambaları , benimle sabahlayan
Huzuru ararım, ama hep bi’ adım uzağım
Derman ararım, ama sevilmek en sevdiğim tuzağım
Şuan derdimi anlatamam, fazlasıyla kırgınım
Kendimle savaştayım, ben ve bitmek bilmeyen anılarım
Çare olamaz 7/24 uyuşmak
Belki de tek çarem… sonsuzluğa kavuşmak
Ben hep isterim yeniden yaratılmak
Kırık hayallerle yeniden başlamak
Her seferinde sınanırım, bu da benim bir sınavım
Hayatın içinde suskunluk benim tek cevabım
Karanlık çökerken üstüme, yalnızlıkla dans ederim
Düşünceler zincir vurur, içimde fırtına eserim
Her an yorulurum, kafamın içi savaş alanım
Yolumu bulurum yine, en sevdiğim yalanım
Her seferinde umursamam kendimi kandırırım
En sonda kendimden kaçıp bir köşeye saklanırım
Kendime söz verdim, pes etmek yok bende
Bu savaşım sizle değil lan kendimle.
5.0
100% (7)