Mezheb için ilim yetmez...Euzu da farz

Partiler için de ilim yetmez...Merkep haça gitse de okula gitse de merkeptir çünkü...

Muhalif parti için de ilim yetmez diploma yetmez...Ülkenin değerlerine kini olmasın...ve denklem çözücü sosyal sorun çözücü zekası olsun...Her esmanın uzmanıdır o esmanın zuhuratını çözecek ve uygulnış şeklini belirleyecek olanlar...Uzmanlık alanı olmalı her esma o uzmanın...

Mezheb içinKur’an yetmez-hadis kıyas-icma yetmez hep eksiktir mezhebler ve fıkhımız ve tefsirimiz..euzu da farz mezheb için yani esma ile örtüş...

Mezheb için ilim yetmez şeytan alimdi ama kinli Mezheb imamları alim ama aciz.Mezhebleri cehenneme götürür.Esmalarla örtüşmeli...

Abdesti bozan şeylerdendir kadın eline değmek ve kan...bir hikayeden ana fikir veya hüküm çıkarmaktan acizlermiş mezhebler ya kadın eli yda kanbozucudur abdesti dediler hemen ihtilafa düştüler..Siyasette de muhalefet var Şeytan da kini sebeb oldu muhalefete düşürüldü...Ülkenin değerlerine kin olanı muhalefete düşür"Oylarınla" hatta hainliğedüşür hukukunla...Hukuku kulan oy kullan ülke zenginlşir nükler üret para biriktir o ülke küresel güç olur...

İhtilaf da hayır var...

Sunniliği ve şiayı eleştride hayır var 1400 yıl bölgede kan öken bu iki mezheb cehenneme sebebtir ancak...Çünkü Alla Rahman öldürmek Rahmanlıktır belki ama sunnilik için öldürmek KABİLLİK...Adillik için öldür...der ihlas ve İslam ve ilim...

İhtilafda hayır var...

"Ayetlerimiz karşısında yalana sarılanlar; sağırdırlar, dilsizdirler, karanlıklar içindedirler."(En’âm 6/39)yani mezheb imamları...Şeytan kinli mezheb imamları ırçı...Fark var mı ...yok.Rabçı ol...Peygamber eli kadına değdi diyemi...kan aktı diye mi abdest yeniledi bu bilinmezi bu bilinmeyenli denklemi bile çözemeyen mezheb imamları"Ben acizim" itirafından kaçtı...bu hak mı...ahlak mı...

İki kadın bir çocuğa o benim dedi...ve saldırdı çocuğa hukuk makamının denklemi ikilemi çözüldü...Çocuğun parçalanmasına bile razıydı biri o ana olamazdı haizdir hükmü verildi ona muhalefetle-İktidarların hallerini çözüme hukukçu eriştirir o denklem çözen matematikçi gibi hikmetlidir deneyimlidir çünkü...

İhtilafda hayır var...

İhtilaf iki siyasi parti arasındaysa"OY"çözmez hukuk çözer...Matematikçi bin bilinmeyenli denklemi çözer ama hastalığın sebebi grip virüsü mü sorusunu cevablıyamaz...uzmanlık ister... meslekte uzmanlaş... ve ustalık ister.. her meslekte her esmanın hikayelerinde sahibince uzmanınca bir çözüm var. çözülmeli...önce hukuk sayılmalı uygulamaya alınmalı sonra kimya labratuvarı gıdaları ilaçları inceler...Uzmanı farklı her esmanın zuhuratının çünkü...Şafi esması içim hastaneler ilaç şirketleri uzmanları yetiştirilmeli...anayasa için de uzman yetiştrilmeli…

İhtilafda hayır var...

İşte izahı:

"Değerli kardeşim

Bazı hadislere “uydurma” deyip geçenler, daha çok o hadisteki manayı, hadisin ne maksatla söylendiğini bilemeyen, idrak edemeyen kimselerdir. Hâl böyle olunca, meselenin mahiyetini bilemeden o hususta fikir yürütenlerin sözlerinin bir kıymetinin olmadığı hatırdan çıkarılmamalıdır.

Peygamberimiz (asm)’den rivayet edilen hadisler İslâm ulemasınca çok sıkı bir inceleme, araştırma sonunda bize kadar gelmiştir. Sadece bir hadisi öğrenmek için Medine’den kalkıp Mısır’a seyahat eden Ebû Eyyup el-Ensârî’nin gayreti bu meseleyi ispata kâfidir. Daha sonra devam eden asırlar boyunca, yaklaşık dört-beş asırlık bir devrede, hadis âlimleri gecelerini gündüzlerine katarak hadislerin sıhhati hususunda çalışmalar yapmışlardır. Hadis olarak duydukları her şeyi hemen kabul etmemişler; kim rivayet etmiş, nasıl bir rivayet silsilesi takip etmiş, hepsini teker teker incelemişler. Hattâ bu rivayet silsilesinin farklılığından dolayı hadisler derecelendirilmiş, buna göre hadis kitapları hazırlanmıştır.

Bazı hadisler vardır ki, manası aynı olmakla beraber farklı şekilde rivayet edilegelmiştir. Yine bazı hadisler de vardır ki, hadis ilminin ıstılâhlarına göre sıhhat derecesine göre “merfu, münkati, mürsel, zaif” şeklinde sıralanmıştır. Hadis âlimleri ilk anda anlaşılamayan bu çeşit hadisleri hadis ilminin kendi esasları çerçevesinde, bazı âyet ve hadislerin mana bütünlüğü içinde anlamaya çalışmışlar, ona göre izah ve açıklamalar getirmişlerdir.

İşte “Ümetimin ihtilâfı rahmettir.” meâlindeki hadisi şerif, yukarıda sözünü ettiğimiz hususlara girmektedir. Bu hadis-i şerife İslâm tarihi boyunca çeşitli itirazlarda bulunulmuş. Hadis âlimleri onlara gerekli cevabı vererek, itirazlarının manasızlığını ortaya koymuşlardır."(Kaynak:sorularla İslamiyet)