9
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
251
Okunma
YA NEBİ...
Ya Nebi! Ne gamdır ki, yüreğim kan içinde,
Yanan şu kalbim her gün bir elemin hiçinde!
Kaçtım öz benliğinden, dilek yüklü kervâna,
Ne bir mekana sığdım, ne de kandım zamâna.
Dediler: Sabret ey dost, geçer elbet bu devran,
Lakin ömür geçerken, yâr olmadı bu ferman.
Uzanıp secdeye eyledim arşı bir mihrap,
Yalvardım Allah’ıma, bitsin diye ızdırap.
Ne ev, ne eş, ne çocuk dayandı bu feryada,
Bir iz sürdüm ümîtle, sonsuz olan deryâda...
Çöl yakarken içimi, adım adım yürüyüp,
Sana geldim, ey Nebi, şu bedenle çürüyüp.
Bir avuç kumda buldum rahmetin gölgesini,
Rüzgâr terli alnıma sürerken neş’esini.
"Ümmetim" diyen sözün hâlâ girer rüyama,
Her sözün tesir etti. hep Seninle duama.
Niyâzım oldun, Efendim, sükunetim Sensin,
Kalbimin tâ derininde bir huzur verensin.
Işık oldun karanlık yolumu aydınlatan,
Sönse bile her şey, sönmez nurun hiç bir zaman.
Ravzanın eşiğine baş koymuştum her gece,
Yeter ki bir kez, yüzünü görseydim sadece.
Ey Nebi! Yüzünü özler bu garip, yorgun kul,
Aç perdeni ne olur, gönlüm Seninle meşgul!
...andelip...
5.0
100% (17)