BİR MESLEK HATIRASI

2007’li yıllar. Ordu hakimi olarak görev yapıyorum. Mevsimlerden bahar.

Ordu’nun Ulubey ilçesinde hiçbir hakim kalmamış son olarak hakime hanım yıllık izin alarak adliyeden ayrıldığı için ilçe hakimsiz kaldığından il merkezinden hakim atamak zorunda kalmış Hsk’mız ve kurban olarak da beni bulmuşlar.

Önce sinirlendim tabii neden diğer ilçelerden hakim bulamamışlar ya da ilçede başka hakim olmadığı halde bu Hakime neden izin vermek zorunda kalmışlar gibi sorular beynimi depreştirirken sonra birden belki benim için hayır olur ilçenin temiz havasını alırım oradaki insanlarla tanışırım belki bakmadığım mahkeme dosyalarına bakarak hukuk bilgilerimi tazelerim umuduyla gönülsüz seyahati gönüllü seyahate çevirmeye karar verdim.

İlçenin tek hakimi olduğum için bütün mahkemelere ben bakıyorum. Bu kaderi yaşayan kaç hakim vardır Ben bilmiyorum.

Haftanın 4. 5 günü duruşma bir yarım günü de keşif yapıyorum. Sabah 8.30’da yola çıkıyorum 9.00’da adliyeye varıyorum akşam 17.30 gibi ordu’ya dönüyorum. Devletin verdiği harcırahın en az 4 katı yol parası harcıyordum.

Hakime hanım 20 günlük izin aldığı için 20 gün sabırla bekledim. Tabii bu arada maceralar üstüne maceralar yaşadım ilçenin tarihinde görülmemiş kararlara imza atıyordum. Kimileri bundan rahatsız oluyor kimileri Sevinç duyuyordu beni en çok mutlu eden ise halkın şu cümlesi olmuştu:

Buraya bir deli hakim geldi ormana dokunanı tutukluyordu ama o hakimden sonra kimse ormana el atamaz olmuştu.

20 gün süre geçti ben tam Ordu merkez’e geri dönecek umuduyla beklerken birden Hakime Hanım’ın 20 günlük bir rapor patlattığını öğrendim ve beynimden vurulmuşa döndüm.

Kendimi sakinleştirmeye çalıştım Bu bana karşı yapılmış bir komplo muydu bunu anlamaya çalışıyordum.

Hakime hanımı telefonla aradım hakime hanım bakın ben buraya 20 günlüğüne geldim ve siz bir 20 gün daha rapor patlatıyorsunuz benim sürgünümü 20 gün daha uzatıyorsunuz. Bunun açıklamasını bana yapar mısınız? Çok ihtiyacım vardı vs şeklinde mazeretler sıraladı.
Hadi bunu da içimize sindirdik Hakime hanıma şöyle dedim bakın hakime hanım
bir rapor daha alacaksanız lütfen bana bunu şimdiden söyleyin Ben bu durumu her HSK’ya ileteyim benim görevime son versinler. Belki başka bir hakim görevlendirirler dedim.

Hakime hanım şöyle cevap verdi yok Hakim bey ikinci kez rapor falan almayacağım size söz veriyorum 20 gün sonra göreve başlayacağım dedi. Biz de devletin hakiminin sözünün kanun gibi mutlak olacağı zannıyla inandık ya da inanmış gibi yaptık.

Biz sabırla ve iştiha ile görevimize devam kararı aldık yine enteresan enteresan maceralar olaylar renkli hayat birbirini takip ediyordu.

İlginç bir şey oldu ben bu arada Ordu Ulubey adliyesine de sevmeye başladım personelle aram çok iyi ilçe esnafıyla diyaloglarım çok iyi.
Savcı arkadaşlarla her gün bir başka yeri gezmeye gidiyoruz.

Ordu merkezde esrarına Vakıf olmadığın pek çok olayın sırrını ulubey’de çözmüş olmanı rahatlığı da vardı elbette sonra bu 20 gün daha bitince Biz Ordu adliyesine dönmeyi hayal ederken.(Bu yazdıklarım şaka değil yaşanmış gerçeklerdir)

hakim hanımın bir rapor daha patlattığını gördüm.

Tabii tekrar beynimden vurulmuşa döndüm. Hakime Hanım’ın bana yalan söylemesine mi yanayım hsk’nın bu fütursuzluğa nasıl izin verdiğine mi yanayım. Talihsizliğin Bu kadarına mı yanayım.


Artık Hakime hanımı aramanın bir anlamı yoktu meslektaşına yalan söyleyen bir insanı aramanın israftan başka bir şey olmayacağını düşünerek artık benim muhatabımın HSK olduğu kanaatine vardım.

Zira 20 günlük bir izinden sonraki raporda normalde Hsyk’nın başka bir hakim görevlendirmesi gerekir yahut bu Hakime hanım hakkında soruşturma açması gerekirken bunlara tevessül etmiyordu. Bize daha sonraları yaptıkları gibi Hakime Hanım’ın aldığı raporu için heyet hastanesine bile gitmiyorlardı. Belki de pozitif ayrımcılık bunu gerektiriyordu.

Oysa ki biz tayin zamanımızda nakliye aracı bulmak için 3 günlük rapor aldığımızda HSK , raporu evde geçirip geçirmediğimizi kontrol etmek amacıyla savcı bey’e talimat veriyordu.

Baktım ki benim bu koşulları altında Ordu’ya dönüşüm imkansız
Derhal HSK’dan yıllık izin talep ettim. Çünkü yol beni çok yormuştu. Her gün 60-70 kilometre yol gidip gelmek hem arabayı pert etti hem beni.

HSK’dan gelen cevap çok ilginçti.
Hakim Necati’nin izin talebi kabul göülmüş ancak
Kadro durumu müsait olduğunda kullanılmk üzere 20 gün izin verilmiştir.

Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?
Kadro durumu müsait olduğunda.
Bu şu demek hakime hanımın ne zaman keyfi gelir de adliyede başlarsa sen o zaman adliyeden ayrılabilirsin.

İlçenin kadrolu hakimine vermedikleri cevabı geçici yetkili hakimine veriyorlar.

Hsk’yı aradım. Karşıma bir tetkik hakimi çıktı.

Arkadaşım bu kadro durumu ne zaman müsait olacak hakime hanım 2 defadır rapor patlatıyor 3. bir rapor patlattığında siz eliniz boş mu duracak dediğimde tetik hakimi önce afalladı sonra bana cevap veremez oldu. Ben durumu bir araştırayım geçiştirdi.

Ben bunun üzerine o zamanki en büyük silahımız olan adalet org sitesine buna benzer bu minvalde bir yazı yazdım.
Daha doğrusu yazmak zorunda kaldım.

Hsk’nın ne yapmak istediğini ben bu yıllık iznimi nasıl kullanacağımı bir hakimin nasıl geçici yetkiyle bu kadar uzun bir süre bir yere bağlandığını anlattım.

Bir gün sonra bir tetkik hakimi beni aradı Hakim bey biz gerekeni yapıyoruz.
Hakime hanım hakkında soruşturma açacağız ve oraya başka bir hakim görevlendiriyoruz dediler.

Ben yaklaşık 60 gün sonra ancak orduya dönebildim kafamda deli sorular la...