6
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
221
Okunma
Ömür gamla geçerken, geceleri ağlayıp,
Hakikatı öğreten, gülü andım bu gece.
Seher vakti hasretten, yürekleri dağlayıp,
Bir yârin hayâliyle, gökten indim bu gece.
Sevdanın gölgesinde, yürüyorum sanmışım,
Ne bu aşkı bilmişim, ne vuslatı anmışım,
Bu serâbın izini, sürerken inanmışım,
Biten efsânelere, yine kandım bu gece.
Gönlündedir dediler, inanmıştım hevâya,
Secdeler gecelerde, saklıydı hep duâya,
Benim dilde aşk vardı, kalp meyletmez cüdaya,
Ben özlemi bir lütuf, bir aşk sandım bu gece.
Sînelerde bir kevser, akarken ta ezelden,
Benim nasîbim olmuş, içtiğim zehir elden.
Bütün bahâra kördüm, vaz geçmedim bu dilden,
Şimdi aşkın narıyla, korda yandım bu gece.
Tevekkülle dururken, önümde bin ihtimâl,
Ben oldum bu hevâya, düşüp de yanan misâl.
Aşkına kul olurken, nefsime ettim visâl,
Ben isyânı sabırla, öze bandım bu gece.
Şimdi bir aşk var ki, yürekte kalpte tecellî,
Ne siret, ne de suret; sırra dönmüş hep hallî.
Tevhîde eren aşklar, başka yerdedir belli,
Akan gözyaşlarıyla, hep ıslandım bu gece.
...andelip...
5.0
100% (10)