Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar
Hüzünlü peri
Hüzünlü peri

YA SABIR - II

Yorum

YA SABIR - II

6

Yorum

17

Beğeni

0,0

Puan

257

Okunma

YA SABIR - II

YA SABIR - II

--

Bir gün, mezarın başına küçük bir çocuk geldi
“Amca, bu kimin?” dedi
Baba eğildi,
avucunu çocuğun başına koydu
“Senin geleceğinin ışığı…” dedi
“Benim karanlığımın adı.”

Ve sonra,
bir serçe kondu mezar taşına
Oğlunun adı yazılıydı orada
Güneşle yarışan bir soyadın gölgesinde
Ve babanın gözleri
Gökten bir damla gibi süzüldü taşın ucuna

P.F.Özbilge

......

Toprağın başına diz çöktü baba,
elleriyle düzeltti oğlunun yattığı yeri.
Bir demir parmaklık gibi tutundu sessizliğe.
Gök delinmişti sanki;
her damla, oğlunun alnına düşen bir öpücük gibi
babanın yüreğine saplanıyordu.

“Ben geldim yiğidim…” dedi,
“Bu sefer sen bana gelmedin.
Ben geldim ömrümden eksilmiş yerine.”
Bir mendil çıkardı cebinden,
kenarları annesinin oyası…
Her düğümünde oğlunun bebeklik kahkahası.

Taşlar bile utanırdı babanın duruşundan;
dimdikti, ama kırık…
Yağmura değil, içindeki yangına üşüyordu.
Çünkü oğlunu değil,
vatanı sararken soğuk toprağa teslim etmişti.

Küçük bir tahta parçası vardı elinde,
bir not gibi,
bir dua gibi,
belki bir vasiyet…
Yazamadan yaktı cebinde…
Çünkü kelimeler,
bu kadar ölüme yetmiyordu artık.

Radyoda eski bir türkü başlamıştı evden çıkarken,
"Yarim İstanbul’u mesken mi tuttun…"
dedi ki kendi kendine:
“Benim yiğidim,
bayrağı yastık,
toprağı yorgan eyledi kendine.”

Ve sustu baba.
Sustuğu yerden çiçekler bitti sonra.
Kırmızı karanfiller, mavi sümbüller…
Bir çocuk geçti mezar başından:
“Elinde bayrak, gözünde merak.”
Baba ona bakıp gülümsedi:
“Senin oyun oynadığın yerde
ben oğlumu uyutuyorum.”

Vakit, bir dağın kalbinden kopmuş gibi ağırdı
Çay koymamıştı anne bu sabah
Bir kıyı kasabasında,
babalar sessizliğe gömülürken
içlerinden biri,
mevsimi susturdu kendi avlusunda.

Gömleğinin cebinde oğlunun düğmesiydi taşıdığı
Bir tek onun yerine kapanmayan düğme
Kırık bir cam gibiydi sesi
Her konuştuğunda,
bir pencere daha düştü gönlünün camından.

Saçları, şehadetin beyazına dönmüştü
Oysa daha geçen yaz birlikte tıraş olmuşlardı
Aynı berberde,
aynı aynaya bakarak
“Baba, yakışıklı olmuşuz!” demişti yiğidi
Şimdi o ayna, sadece suskunluğunu gösteriyordu
Yüzünde oğlunun izi kalan bir babaya.

Sokak lambalarıyla sabahladı
Dualar ezberledi yeniden
Her ayet, oğlunun gözünden akan bir damla gibi
Dudaklarında kırık dökük bir sevda
Vatanına duyduğu.

Cebinde çakıl taşları vardı
Oğlunun çocukken biriktirdiği
Bir tanesi deniz kokar
Bir tanesi dağ
Bir tanesi de artık sadece “ah”
Baba, her gece üçünü avuçlar
Bir dua, bir iç çekiş, bir de
Allah sabır versin”...

Kimse bilmezdi babaların nasıl ağladığını
Duvarda bir saat durmuştu mesela
Oğlunun şehit düştüğü an
Tık diye durmuştu vakit
Bir daha yürümemek üzere.


Bir zeytin dalı gibi bükülmüştü belki
Ama kırılmamıştı yüreği
“Vatan sağ olsun” derken
Her seferinde biraz daha gömülüyordu toprağa
O, toprak gibi sabırlıydı artık
Üzerine ne gözyaşı dökülse kabul ederdi
Ne dua, ne sitem, ne de içli bir ağıt
Baba, artık bir ev değil
Bir türbe gibi sessizdi...

Peri Feride ÖZBİLGE
13.04.2025

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ya sabır - ıı Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ya sabır - ıı şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YA SABIR - II şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Ahmet Erdem60
Ahmet Erdem60, @ahmeterdem60
13.5.2025 22:44:52
Çok içli, yüreklerimizi sızlatan, toprağa emanet ettiğimiz kınalı kuzuların geride bıraktığı kutsal emanetleri olan Anne, baba, eş ve çocuklarının acısı öyle güzel resmedilmiş ki.

İçimiz amme dolu vatan size minnettar ana kuzuları.
Etkili Yorum
İhalil
İhalil, @ihalil
13.5.2025 07:53:38
Selamün aleyküm sevgili saygı değer çok kıymetli Feride hanim kardeşim, Öyle cümleler yazmışsınız ki vallahi didelerden boncuk boncuk rahmani göz yaşların gelmemesi mümkün değil!
Allah o babaya ve o baba gibi olanlara yüzlerce kez binlerce kez sabırlar versin! Sabretmek imanın yarısıdır.ve Allah şehadet şerbetini içenlere, gani gani rahmet eylesin! Allah mekanlarını cennet i ala etsin! .Allah cc diyor ki onlara sakın ha ölü demeyiniz zira onlar her daim diridirler.
Şayet yaşıyorsak, derinden nefes alıp veriyorsak, onların yüzü suyu hürmetine değil mi?
Aksi takdirde bu yalancı cennet gibi vatanımizı çoktan kaybetmiştik bu ay yıldızlı şeref namus abidesi bayrağımızı özgürce dalgalanmasina hasret kalmıştık.
Koşa koşa şehadet şerbetini içenlerin imamina kendimi bildim bileli gıpta ettim ve bu emanet canım tenimde oldukça da gıpta etmeye devam edeceğim.
Çünkü en güzel ölümdür vatani için, Allah için, peygamber efendimiz için, kuran için ölmek...
Ne mutlu bu uğurda ölenlere, ne mutlu Allah'ın habibine komşu olanlara...
Ve ne mutlu evlatlarını böyle imanı kamil yetiştiren anne ve babalara...
Siz yazdıkça, ve her yazdığınızı okudukça ben kendimi bir başka alemde sanıyorum.
Kaleminizin ve asil gönlünüzün önünde saygı ve hürmetle eğiliyorum.
Kalem tutan o maharetli ellerinizi yüzlerce kez binlerce kez tebrik ediyorum.
Allah sizden ve sevdiklerinizden ebediyen razı olsun! Allah sizi size siz yaşadıkça bırakmasın!
Allah ahiretinizi pür mamur etsin! Allah sizi ve sevdiklerinizi görünen görünmeyen her türlü kaza ve belalardan muhafaza etsin! Muhafaza etsin ki böylesi yazılarınızı okumak nasip olsun!
Her şey gönlünüzce olsun!
Ben her şiiri okumam ve her şiire bu kadar uzun ve bu kadar içten yorum yazmam ama ne hikmetse sizin her siirinizi baştan sona büyük bir keyifle okuyorum ama bazı cümlelerinizi gerçekten çok dokunuyor bana.
Allaha emanet olunuz
Etkili Yorum
Celil ÇINKIR
Celil ÇINKIR, @celilcinkir
13.5.2025 00:39:47
"Ya Sabır – II" şiiri, duygusallığın en derin, en ağır taşlarla örülmüş hâlidir. Bir babanın oğluna duyduğu özlem değil sadece; toprağa, vatana, hatta zamana karşı verdiği sessiz bir direniştir. Şiirde geçen her imge —mendilin oyası, oğul düğmesi, çakıl taşları, susan aynalar— bir yasın dili, bir milletin yükünü omzunda taşıyan babaların iç sessizliğidir.

Şair, kalemini sadece duyguya değil; vicdanın damarlarına daldırmış gibidir. Bu acı, bireysel olmaktan çıkıp toplumsal bir hafızaya dönüşüyor. Her satır, bir mezar taşı gibi… Hem suskun hem anlatan. "Vakit, bir dağın kalbinden kopmuş gibi ağırdı" dizesiyle başlayan bölüm, sadece babanın değil, milletin içindeki zamanı da durduruyor.

Bu yoğunluğu, Mustafa Kutlu’nun şu sözleriyle bütünleştirebiliriz:
"Bazı acılar sessizdir. Ama sessizlikte yankılanır durur."
Ve Cemil Meriç’in dediği gibi:
"Yazmak, sabır işi değil; sabırın kendisidir."
Bu şiir, hem yazılmış hem yaşanmış bir sabırdır.

Delibal
Kadir YILDIZ
Kadir YILDIZ, @kadiryildiz
13.5.2025 00:08:31
Baba kelimesine sabaha kadar yazabilirim
Şiirden sonra susmak daha çok şey anlatır sanırım
Kaleminiz elem yazmasın
Dua ile
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL