2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
214
Okunma

Sert, sıkışık bir toprakta yetişen
nazlı bir çiçektim ben.
Hırpalanmış,
bağırılmış,
bastırılmış...
Ağlatılmış
ve hıçkırıkları göğsüne saklanmış.
Arsız bir çiçektim,
hoyratça ezilmiş,
ayaklar altına alınmış,
bir gülümsemeye
tüm çiçeklerini açan.
Huysuzdum,
yaprağıma dokunana
dikenimi batıran.
Korkaktım,
büyük dalların gölgesinde gizlenen.
Narin…
rüzgarda kırılan,
ve kırık dalını
çiçekle süsleyen.
Kandırılmış bir çiçektim ben,
yalandan sevilmiş,
ve buna inanacak kadar
aptal bir çiçek.
Muzip bir çiçektim bazen,
yarasına tüküren,
gülüp geçen.
Ellilerine gelmiş yorgun bir çiçektim
Hâlâ çabalayan çabaladıkça yorulan
Sürgün bir çiçektim ben
Kimsenin kalbinde köklenememiş
Kurumuş bir çiçektim
Tozlu kitapların sayfaları arasında ezilmiş
Hatıra diye saklanan
Eski bir zamana ait Kadim bir çiçektim
Çok bilinmeyen, bilenlerin bulamadığı saklı bir çiçektim
Susuz bir çiçektim
Çöle dayanan sabır çiçeği
Sarı bir çiçektim boynu eğri
Ana babası toprak olan
Mutsuz bir çiçektim aslında,
Ama mutluluk ümidiyle dopdoluydum.
Sızlayan yaralarımı severdim,
Korkularımla savaşırdım,
Huysuzlukla savunurdum kendimi.
Kanayan yerime tuz basardım
Ve güçlü görünürdüm…
Oysa kırgındım,
Can çekişen bir çiçek kadar sessiz...
Fahriye Yılmaz
11 05 2025 anneler günü
5.0
100% (2)