3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
958
Okunma
Fesleğenliydi sokağım
Yada ben öyle olsun isterdim
Allahtan eskiler verip
Plastik leğenler alan
Eski zaman delilerimiz vardı da
Plastik fesleğenler koklardım her akşam
Belki sabah altları
Pencereleri açık evlerden mutluluk
Taşardı, taşardı da
Çocukları bu yüzden hep oynardı
Gülen gözler sinerdi üstüme
Yada hep ben öyle sanardım
Şehrin telaşı bırakırdı peşimi
Tam sokağın başında
Ayaklarımda kederli olmayan bir yavaşlama
Aylak aylak yürürdüm.
Bakkala selam vermek çay,
Kahveye el sallamak kelam,
Yaşlı teyzelere hürmet dert dinlemek demekti.
Kediler hep misafir sofralarımıza
Memuru esnafı emeklisi
Gündüz kalabalıklığı
Gece yalnızlığı
Halı yıkanan dar kaldırımları
Mesainin yorgunluğunu alan
Dedikodulu kapı oturmaları
Arada komşunun yaptığı ev yemekleri
Her aybaşı kahve içmeye geldim diyen
Yaşlılığında bile kravatlı
Emekli başkatip
Yaşlı beyefendi,
Hafiften evsahibi.
Sarı zarflarda verilen kiralar
Çift taraflı minnet bakışları
Önüme düşen toplara eski futbolcuyum vuruşları
Usanmadan alkışlayan bebeler
Çıplak resimli gazetelere utanmamak için sarılan rakılar
Evde uyumanın, peynir ekmek yemenin
Yalnızlığı takıp koluma
Oda oda gezmenin tadı
Pencereme vuran ay sonu
Karakışın ilacı
Elektrik sobası
Hiçbir şey değil aslında
Ama ne söylediklerim
Anlattıklarım ne de
Beni buraya bağlayan.
Yaşıyorum diye bağırmam da değil.
Bu evde, bu sokakta
Ölebilme arzusu.
Hep gününde ödedim kiralarımı
Sırf bu yüzden…