3
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
1630
Okunma

Görseldeki resim bu şiirime ilham veren ağacın hikayesidir aslında...
Ben çocuktum o ağaç deniz kıyısında vardı hatta altında çardak kafe vardı...
Ben büyüdüm zamana yenildim ama o hala Ay ve denizin karşısında zamana meydan okumakta...
İnsandan evvel yaratılmıştır aşk
Aşk ile yaratılmıştır evren
Dünya , ay , güneş ve zaman
Hep aşk ile...
İnsan eliyle kirlenmeden evvel aşk
Zamanda gizli bir sırdı
Sakladı onu asırlarca
Ta ki Ay yüzüne bakana kadar...
Aşık oldu Ay ve zaman
Aşklarını yaşamaya olmasa da imkan...
Gel karışalım evrene dedi zaman
Dur durak bilmese de an
Milyonlarca yıla okuyalım meydan
Olalım senle evrende seyran...
Seni çok sevsem de olmaz dedi Ay
Ben durağanım sen ise akışkan
Dokunamam ki sana istediğim an
Bir görevim var dünyaya karşı
İstesem de yapamam bunu dünyaya...
Milyonlarca yıl geçti aradan
Ay’a aşkını unutamadı zaman
Seslendi ona yine çok uzaktan
Bir umut belki gelir diye...
Ay duydu zamanın sesini
Hiç unutur muydu kıymetlisini
Aklına getirdi yine asli görevini
Sustu büktü boynunu...
Bana kıymetlim diyorsun dedi zaman
Senin kıymetlindi görevin bir zaman
Sonra deniz oldu kıymetlin
Gel zaman git zaman
Bir bana ayıramadın zaman
Ben senin kıymetlin değilim o zaman...
Ay çekti kollarını dünyadan
Doladı zamanın boynuna
Dünyada depremler oldu
Gördün mü bak dedi Ay
Biz senle kavuşamayız asla
Kıyamet kopmadan ...
Sen yerinde durdukça
Ben tükeniyorum dedi zaman
Kıyamete kadar sürecek bir süreçte
Yayıldı evrenin her köşesine
O günden bu güne
Kıyameti beklemekte...
Çağdaş DURMAZ
5.0
100% (6)