0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
144
Okunma
Biliyorum seni düşünmek serseri bir aşka yenik düşmektir. Seni sevmek kalbimin duvarlarına resmini çizmektir. Seni özlemek bir sevda şarkısı mırıldanmaktır. Oysa ben seni sana sormak, seni senden öğrenmek ve seni sende yaşamak istiyorum.
Biliyorum, belki bir gece belki de bir sabah, kalbimin kiblesine bir sevda gemisi gibi yanaşacaksın. Ağır ağır sokulacaksın kalbimin başkentine doğru... Aşkın anadilinde düşünecek ve aşkın anadilinde şarkılar soyleyeceksin bana..
Gülüşünü taşıyorum içimde aylardır. Bir aşk öncesi bana davetiye çıkaran gülüşünü...Gülüşün sayesinde yaşamayı seviyorum, gülüşün sayesinde yalnızlıklarımı tutukluyorum. Anlayacağın seninle azalıyor hayatım, seninle çoğalıyor. Seninle buluyor anlamını en anlamsız sözlerim. Zaman ve mekan seninle kayboluyor hayatımda böylesine ilk kez. Ve en güzel şarkının seni düşünmek olduğunu öğreniyorum. Başlıyorum seni bir şarkı söyler gibi düşünmeye.
Yeniden yazıyorum belleğimdeki tarihi. Senden önce, senden sonra diye başlıyor içimdeki aşkların miladı.
Biliyor musun, ben sana her dokunuşumda aklımla yüreğim arasındaki köprüyü yıkıyorum... Asırlık işgallerden, amansız ve anlamsız ahlak kurallarından, günlük hayatın kirlenmiş ilişkilerinden ve yalnızlıklarımdan kurtuluyorum. Yıllardır benim olduğunu sandığım bir aşkın bana ait olmadığını anlıyorum.
Birileri ısrarla masum aşklarımı kirletiyor. Hatta seni sevemeyeceğimi ispatlamaya çalışıyor. Bırak çalışsınlar. Çünkü ben seni tanıdığım ilk günden beri, tüm yasaklarımı yasakladım.
Evet, kölenim belki, ama ben seçtim bu köleliği, ben tasarladım. Yasalarını, zaman ve mekan sınırlarını ve iklimini ben belirledim. Hatta öyle yalnızlıklar yaşadım, öyle acılar çektim ki, bu muhteşem duyguları bir anda olsa yaşamadığın için, senin adına üzülüyorum.
Biliyor musun, ben geçmişimi seninle öğrendim. Seninle tuttum elinden gençliğimin. İlk yürek depremini, ilk şiirimi ve bir kadını titreyerek ilk öpüşümü seninle yeniden yaşadım.
Sen benim cebimde yırtık bir resim, kırık bir ayna gibisin. Öyle yalnız, öyle eksik ve öyle paramparça...
Sen benim hayatımda uzun ve çetin bir yolculuksun. Bir yalnızlık şarkısısın. Düşselliğimin en son sınırısın.
Seni arıyorum içimde aylardır, seni soruyorum, neredesin ?
13 ocak 2001 / Metz