0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
138
Okunma
Ömrümden çalınan yılların,
ayıklamasını nasırlı parmaklarımla biri bir yapmaya başladım.
Yüzüme düşen çizgiler,
şakaklarıma namluyu dayamış gibi,
kalbime korku pompalıyor.
Düşüp gitsem bu diyardan,
kaç zaman ardımdan ağlar?
Kaç yetim bensizliğe tahammül eder?
Onca yetim doyurmuş parmaklarım,
şimdi ömründen sayıklıyor.
Zamansızlığa kapılıp,
ölümsüzlük rolünü oynayan o yıllara yazık.
Hangi hikâye bizi baki kılabilir diye
sorgulayamadığıma üzülüyorum...
Kehanetleri bir bir yaşamış ömrüm,
nihayetleri unutmuş gibiydi.
Zaman zaman takıldığım detaylar olmadı değil.
Avucumun içi kadar küçük olsalar da,
ölümsüzlük iksirine zehir katıyor gibiydi.
Şimdi bendeki pişmanlıklar,
yakamda bir yasak aşkın izi gibi
gecelerimi huzursuz ediyor.
Nasıl maziyi geri getiririm diye
senaryolar yazıyorum...
Abdulsamet İLGİN
5.0
100% (2)