5
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
313
Okunma

..........
bir umutluk mesafe kalmış gülüşüne
geceyle gündüz arası kadar ince
ne zaman bir çocuk ağlasa
içimden bir sokak eksiliyor
bir gülüş, bir adım kadar yakın
ama her gece
biraz daha soğuyorum
biraz daha uzaklaşıyorum
o gülüşten
toprağın altı kalabalık artık
sessizlik kadar utanç da büyüyor
oysa biz susmayı meziyet sayanlardan değildik
öğrenilmiş suskunlukların ortasında
çıplak bir yürekle konuşanlardandık
sesimizi kısan, yüreklerimizi susturan
görünmeyen duvarlar vardı
her birimiz o duvarlara yaslanıp
biraz daha beklemeyi öğrendik
utanmak, modası geçmiş bir duygu değil çocuk
bir çiçeği ezdiğinde
için hâlâ burkuluyorsa
sen hâlâ insansın
bir köşede, yalnız
ama içinde hâlâ büyüyen bir ağaç gibi
her kök bir hatıra
her dal bir umut
her yaprak bir dua
kimi kalpler çırılçıplak geziyor aramızda
ne ayıp biliyor ne ar
bir dilim ekmeğe göz dikip
başını yastığa koyarken dua etmeyi unutuyor
gözlerindeki karanlık
söylenmemiş kelimeler gibi büyüyor
ve biz sadece bakıyoruz
görmeyi çoktan unutmuşuz
düşlerinde uyanamayan çocuklar var
oyuncakları ellerinden çalınmış
annesinin eteğinden tutunamayanlar…
bırakın çocuklar oynasın
bırakın dünya onların olsun
ama bizim büyüklüğümüzün içinde
onların hayalleri kaybolmasın
görmeyen gözler için
ve umudu elden bırakmayanlar için
biz hep bir umut olacağız
kavruk yanaklarında bir mendil gezdir çocuk
içinde biraz umut sakla
her acıdan sonra biraz daha büyürsün
ama unutma
büyümek hep bir kayıptır
fakat umut, kaybolmaz
onu bulmalısın
ve onun için
her gün biraz daha parlamalısın
ben gülüşüne yürümek istiyorum
bir umuda tutunmak
bir dua kadar yalın
bir şiir kadar cesur
ve eğer bir gün
dünyanın bütün acılarına rağmen
bir çocuk bana gülümserse
bil ki, o gülüşe varmışım
ve o gülüşle
yeniden doğmuşumdur
bir umutluk mesafe
belki her şeyin başı
ve belki de
en yakın yolculuk
içimizdeki o uzak çocuğa
gülüşlerimizi ulaştırmaktır
Peri Feride ÖZBİLGE
04. 05. 2025