10
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
240
Okunma
Sustum artık, sözlerim, zehr-i gamla örülmüş,
Ruhumun yandığı yer, küller gibi savrulmuş
Bir âhın yankısıyla, gül dererken görülmüş
Ateş-i aşk içinde, her an göze sürülmüş.
Gör şimdi serv-i mahzun, secdedeyken gül soluk,
Geceyle hem dem olup, gündüzlerim hep donuk
Ben ki aşık değildim, aşk etti beni konuk,
Her firkat bir tecellî, her vefâ sende ufuk.
Yâr dedim, yâr olmadı; Cân dedim, cânım gitti,
Gözümde yaş kalmadı, hayâllerim hep bitti,
Öyle dua ettim ki, meleklere de yetti
Her hicâbın ardında, bu sır aşka diyetti.
Nûrla yandım, nârla döndüm, her adım bir in’tilâ
Sîneme secde indi, aşk buldum safhâ safhâ
Sorma hâlim perîşân, niçin benlikte seyrâ
Ben ki kendimden geçip, vardım sözde bir aşkâ.
Zerre zerre döküldüm, dertlerim rahmet oldu,
Sabırla örttüm ânı, gül solarken gün doldu
Ey kalem! Yazma artık, Kâlbim aşkını buldu
Her hecede bir hicrân, her satırda gül soldu.
Ney gibi içten içe, hep kalpten inledim bak,
Bir avuç topraktaydı, bunca sır, bunca merak,
Söz biter, sükut başlar; aşkta susmak bir ahlak
Ben ki hiç ender hiçtim, mâğrifetle buldum Hak.
...andelip...
5.0
100% (17)