9
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
282
Okunma
Zamanın Fısıltısı
Zaman akar avuçlardan, kum tanesi misali,
varlık bir anlık ışık, sonra sonsuz bir suali.
Nereden geldik bilinmez, nereye bu gidiş?
Evren denen bu sahnede figüran mıdır her iş?
Gördüğümüz renkler gerçek mi, yoksa aklın oyunu mu?
Dokunduğumuz madde mi, hislerin bir doyumu mu?
Aynada gördüğün suret, sen misin sahiden?
Yoksa bir yansıma mı, derindeki o hiçlikten?
Anlam arar durur insan, bu devasa boşlukta,
bir kelebek ömrü kadar kısa bir yolculukta.
Bilgi midir kılavuz, yoksa inanç mı sadece?
Cevaplar mı soruları doğurur her bilmece?
Belki de cevap yoktur, yalnızca sonsuz bir arayış,
her nefeste yeni bir soru, yeni bir anlayış.
Gölge ile ışık dans eder ruhun derinliğinde,
var olmak, bu muammayı yaşamaktır belki de.
Düşüncenin denizinde bir sandal ol yüreğim,
dalgalarla boğuşsan da, sormaktan vazgeçmeyelim.
5.0
100% (17)