1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
181
Okunma
Mideme doldurdukları yerden tutuyorlar
Ağır sinir nöbetleri geçer ağır buhranlar kalır ben nereye vuruyum kendimi
Fena da değil yani onlar için kaç kg’a dayanırım ölçmek hobi olmuş
Fıtratlarını kaybettiler farkında ola ola
Zaten farkında olmasa fıtratı ferah kalırdı temiz hava ala ala
Ben gayrısından dolayısıyla diye feryadı figan
Ne gerek var figana zaten yalnızlığımda bile muhabbetimdeler hala
Muhabbetde duyulan nağmeler bana unutturur bildiğimi duyulmayanlar yeni planlar
Unuttuğumda tekrar hatırlatırım onlara, sonra tekrar unuturum döngü devam
Sevaplar ve günahlar bu bab’da işe yaramaz burası terkedilmiş bölgenin kovulmuş halkları çekerler içlerine denizdeki inci tanelerini
Çöplükte altın, hurdada sıfır mobilya, dönüşümde kullanılmamış piller
Ama ne önemi var yıkımda para var değilmi ?
Gül ağacından bir kalemle yazdıklarım dikeni işaret parmağımla işaret ettiğim bir damla oluk oluk kan-
a Bulaşanlar bulaştıranlar atış menzilimde fing atarlar ama
Kalemi ellerimle tutsamda diplomasi işlemiyorsa ben mi tutuyorum sence ?
Yolda bir engelli kaldırımına ayak basarken mesut olurum ama yürürken basamam bile oraya
Basan benmiyim sence ?
Hesap kitabı yaptığımda tek kalan temiz yer kalpteki kristal fanus kalıcak
O da kararıcaksa bütün suçu üstüme alırım kalemimi veren kırsın ancak
On bin çakra merkezinden kaç tanesi kaldı bilmiyorum ama sanırım biraz daha vaktim var
Faaliyetim okuduğum kitapların edebiyatında parçalanan benleri buldukça rahattayım
Dinleyen kim sence ?
Anlıyacağın rahat bir kulaç ileri iki kulaç geri
Bu dairesel döngüde gerilerimdeki ileri kulaçlarıma tutuna tutuna alıyorum kendimi tekrar
Bütün bunlardan kurtulduğumda dünyaya bakan ben ne sunar sence mükemmel dengeye
Ne sunar sence aynı gökyüzüne baktıklarıma
Tepsiye gerek yok düşünme altınını gümüşünü bakırını
Bir bakışı bekle
5.0
100% (1)