1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
141
Okunma

çapasız gemilerin dili kırılır
boşluğun mor ağzında
seni arayan haritalar çizer kalbim
pusulası kırık atlasta
yalnızlığın terkedilmiş sokaklarında
gecenin kanayan dudaklarından
damlar adın zehir gibi
unutulmuş bir masalın içine
her köşede çoğalır yokluğun
kör aynalarda parçalanır yüzün
zaman, paslı bir jilet gibi
keser bileklerimden akan özlemi
şehir, kırık bir lambanın ışığında
dans eden gölgeler gibi
saçılır üzerime sensizlik
cam kırıkları gibi batar her anım
denizler örümcek ağlarıyla örülü
limanlar mezarlığında
demirini atmış hayalin
kan kırmızı sularda çürür
ben ki labirentlerin dilsiz bekçisi
yolların kesiştiği noktada
içimde büyüyen boşluğu
mors alfabesiyle kodlarım geceye
yıldızlar ölü balıklar gibi
düşer gökyüzünden
ve ben topluyorum onları
sensizliğin çöp sepetine
Turgay Kurtuluş
5.0
100% (2)