1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
207
Okunma

"Mecnun" yazar âşığın sine-i payesinde
Binlerce yıldız taksa az değil mi Leylican
Aşkın ulu mabedi, firkatin saye’sinde
Ağustosta buz keser, yaz değil mi Leylican
Şeksiz biat etmişim, kalbimden gelen emre
Zülfün ile imza at, sana hasret bu ömre
Nefesin bahar yeli, sesin ilk düşen cemre
Gönül coşa gelende, haz değil mi Leylican
Zaman mekan aşk için büsbütün çile demek
Zahirde yaşananlar, apaçık hile demek
Seven kul sevdiğine, gönüllü köle demek
Hâl ehlinin ahvali, raz değil mi Leylican
Âşığın yolu belli, dem sürmektir niyeti
Sinesinde kor ateş, bilinmez nihayeti
Feleğin nazı bitmez, sınırsız meziyeti
Yâre hasret sineler, köz değil mi Leylican
Neden böyle söylenir, bilir misin bu deli
Aşk libası giyenin dili Hak’tan badeli
Bir çift göze bakmanın mecnunluktur bedeli
Sevdaya düçar olan, öz değil mi Leylican
Züleyha’nın gözünde her nesne Yusuf olur
Bir gün onu görmese dünyası küsuf olur
Küçücük bir tebessüm, âşığa lütuf olur
Yüzümden yüz çevirmen, nez değil mi Leylican
Padişahlar göremez, gördüğüm rüyaları
Ağyarı dost belleyip dinleme güyaları
Sevmenin şartı olmaz, zikretme veyaları
Aşkın lügatinde aşk, naz değil mi Leylican
Kirpiğinle ruhuma, ince ince nakışın
Kar suyundan özgedir düşlerime akışın
Yüreğimi kırk parça, eder keskin bakışın
Senin sevda hançerin, göz değil mi Leylican
Cemaline meftunum , bu aşk safi gül kokar
Bir yanım pembe deniz, bir yanım yemyeşil kar
Sensin benim maksudum, cennet sende aşikâr
Bu sevgi bu deliye, farz değil mi Leylican
.............................................Turgut Yörükoğlu
5.0
100% (1)