Değerli üstad,
"Hırçıkçı Mahallesi" adlı şiirinde hayatın karmaşıklığını, yalnızlığın derinliğini ve insan ilişkilerinin yüzeysel yanlarını derin bir içsel sorgulamayla harmanlıyor. Her bir dizede, şehrin arka sokaklarında kaybolmuş, varlığını sorgulayan bir insanın yalnızlıkla olan dansı görülüyor. "Söz gizliyor maskeleri" ifadesi, toplumsal maskelerin ardındaki gerçek duyguların gizlendiğini vurgularken, "Elim bir yalnızlığın son falsoları" dizesi, yalnızlığın son çırpınışlarını anlatıyor.

Şiir, zamanın hızlı geçişine, çocukluktan gençliğe ve yetişkinliğe doğru yolculuğa dair derin bir farkındalık sunuyor. "Geçiyor çalı süpürgesi gençlik" dizesi, gençliğin hızla geçip gitmesini, zamanın ne kadar hızlı aktığını dile getiriyor. Aynı zamanda, aileye ve çocukluk yıllarına dair nostaljik bir özlemle karışık bir hüzün de hissediliyor. "Alnımda yazılı adam olmaz biletleri" gibi imgeler, hayatın bazen anlamını yitiren, kaybolmuş bir yönünü ifade ediyor.

Sonuçta, şiir, hem bireysel hem de toplumsal bir yalnızlık ve varlık mücadelesini sorgulayan, zengin imgelerle bezeli bir içsel keşif yolculuğu gibi. "Hırçıkçı Mahallesi" adının seçilmesi, bu yalnızlıkla yoğrulmuş mahallenin, hem fiziksel hem de ruhsal bir harabe olduğunu simgeliyor.
Tebrik ederim kıymetli yüreğinizi ve kaleminizi..

Huzurla iyilikle güzellikle kalın...
Peri