0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
151
Okunma
Terinos, çardağa serdiği kilime
güneşin yıprattığı bir gömlek gibi uzandı.
Bir tarafı gün, bir tarafı gölge…
İçinde kırılgan ama belli etmeyen bir sabır vardı.
Keliternos salataya nane koydu bu defa,
bir dokunuştu belki,
geçip giden günlere,
ya da gelmeyen haberlere.
Bir yerlerden bir ses geçti,
yüksek değil ama bilinir bir tınıda.
İçinde sitem mi vardı, yoksa eski bir alışkanlık mı?
Kimse tam adını koymadı.
Ve Terinos, ad koymayanların sözünü
rüzgâra bıraktı.
“Her evde bir suskunluk vardır,” dedi kendi kendine,
“Bazısı konuşur, bazısı yutar.”
Ama yutulan her kelime,
göz pınarlarına uğramadan
bir yerde kalır.
5.0
100% (1)