9
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
497
Okunma
gel biraz felsefe konuşalım, Jara!
diyorum ki;
bir meyvesi olmalı düşüncenin
bir tadı
bir adı
bir rengi olmalı
hani soyut da olsa
bir ağırlığı olmalı...
aklın koylarına takılan bir düşün
bir matematiği olmalı ki
bir yere sığsın...
say ki, Jara
rayları paslı
flu zamanın üzerinden
düşe kalka geçtiğini
daha henüz öğreniyorsun
sen
cebinde taşıyorsun ölümü oysa
ben
bluzumun yakasında
- doğduğumuz günden beri -
bu realiteyi
anlamazlıktan gelmek
ya da
inkar etmek
"bir delinin ata binme çabası"na benzer, derken
niye onca kekeliyorsun, Jara?
bu kaypak hayatı
ikna etmeli, Jara, ikna
ki,
sana
bana
yoldaşlık edebilsin gururla
gözümüz her yaşlandığında da
silsin umudun dudağıyla mesela...
iyi espri yapsın hayat
gülsün
oynasın
türkü söyleyin, Jara, türkü...
olmadı;
yağmurun melodisine
yaprağın hışırtısına
suyun ninnisine
cılız bir tebessüm ısmarlasın
ki;
cebindeki ölüm mereti
geçici bir süre
uykuda kalsın.
şimdi,
seni dinliyorum, Jara...
H. Korkmaz, 21/25 Sthlm