Efsunlu sessizlikte saklı hulasası gecenin
Nedamet yüklü bir andan firar eden
Müşfik bakışlarında ekilen serpinti gibi
Tevazu yüklü makberin fısıltıları
Ölümse neşreden
Aşksa ulvi kılan hasreti
Matemde yılmaz sesler
Mahremin kuytularına sokulan kalem gibi
Ne mesnetsiz ne de yalandır
Heceler ah, o hecelediğim
Bir koşut madem sessizliğim
Göğe kamp kuran sefil bir kuşun da kanat esintisi
Yüz göz olduğum acı ve özlem
Öznesi kayıp bir cümleden firar eden
Savruk mizaçlı meltem
Hem dolunayın kıpraştığı cennet bildiğim
İç sesim ve saklı sükûnetim
Asil bir aşkın da bekası
Yüklendiğim şu kurşun ağırlığı v/eda
Elem kuşlarının bahşettiği
Bir ötüşe dair sitem
İçin için irkilen bir avuçluk yüzümden
Düşen
Nidalar ve parçalar
Ömür kadar uzun ve kısa hem
Şekli şemaili olmayan çaresizlik
Giyindiğim hüzün hırkam
Halefim de selefim de yalnızlık kadar
Üstüme tek uyan m/eziyet
Göğün kompartımanları tıklım tıklım
Hüzün yüklü bir yolculuk aslında
Aşkın atlasında sarılı tuttuğum
Saçımda saklı bir toka belki de
Tokalaştığım kaderime asla yüklenmediğim
Gel gör ki kederin çimdiklediği yüreğimden
Taşan bir figan
Gönül koyduğum hangi iklimse
İçimde tutuşan sırlar ve ikilem yüklü
Mizacın devindiği eksen
Mağdur kılındığımın yanında ne ki sessizlik?
Sensizlikle terbiye edilen ruhumda
Koyudan bir geceye de eşlik eden
Şiirin dar geçitlerinden havalandığım
Bir masal öncesi
Kaybolan mazimin tuttuğum güncesi
Solgun yüzümde eksik bir tebessüm
Sefasını süremediğim ömrün
Her hecesinde saklıyım
Hecelediğim adımdan arda kalan
Bir hatırayım belki de
Gizilin öznesi
Sancılı benlikte sakındığım gözümden
Serpildiğim şu düzlemde
Kök saldığım acıların tekkesi
Elbet bir derviş edasıyla yana yakıla
Yaşadığımın hatırına
Aşkın meşki değil
Sefanın cefasını yüklendiğim
Bir geçitte saklı bir hece iken
Benden geride kalan
Bir toz bulutuna denk düşen sefil sözcüklerim
Kadar can yakılası ne kaldı ki çevremde?