Bir derdi var denizin belli
Pek bir hırçın bu aralar
Neye kızdı ise artık
Tüm hıncını liman taşlarından alıyor...



Islanacağımı bile bile gittim yanına
Kapattım gözlerimi
Okşarcasına dokundum sularına...



Öyle derin ki derdi
Beni boğmasa bari...



Bugüne kadar hep ben senin derdin dinledim
Bir gün bile aman demedim
Hiç bir sırrını düşmanına vermedim...


Eyvallah kadim dost anlat bana derdini
Ne zaman yanına gelsem sende buldum kendimi
Ağladım , sızladım ,yeri geldi küfrettim
Dert senin olmasa da hep beni dinledin...


Dedi ki ;


Toprak kokusu gelmiyor artık burnuma
Yoksa toprakta küstü mü yağmura ?
Sebebi nedir bir sor rüzgar dostuna...


Dedim ;


Benim de aram rüzgarla açık
Sevdiğimin kokusunu getirmiyor artık
Ben bu işin aslını toprağa bir sorayım...


Tamam dedi deniz sakın unutma
Yağmur küserse toprağa
Yakındır kıtlık gelir dünyaya...



Koca şehirde bir karış toprak ara ki bulasın
Bulup ta halini hatırını sorasın
Aradım taradım buldum duvar dibinde
Çatlamış her yeri susuz kalmış besbelli...


Bir şişe su döktüm daha yok mu dedi
Bir şişe daha döktüm Ya Rabbi şükür dedi
Dedim suyu da veren Allah’tır
Bizler sadece vesile...



Dedi ki ;

Her yer bina her yer beton
İnsanın aklına ne zaman düşecek jeton
Toprak doymazsa ürün verir mi ton ton ?
Bu günler daha iyi günler
İnsanlığın sonu yakındır...


Dedim ki ;


Etme eyleme biz sensiz ne ederiz
Toprak ürün vermezse ne yer ne içeriz ?
Kıtlık olursa nasıl buğday biçeriz ?
Yok mudur bu hale bir çare ?

Dedi ki ;

Yağmur artık yağmaz oldu
Bulutlar yağmuru tutmaz oldu
Rüzgar bile yüzümüze bakmaz oldu
İnsanlar artık bizi tanımaz oldu
Bunca küslükte bolluk nasıl ola ?



Haklısın dedim
En büyük suçlu insan
Toprağın dilinden anlamayan
Bilir mi ki lisan ?


Sana saygı duymak en büyük ihsan
Yağmurun düşmediği toprağa
İnsanın düşmesi yakındır...



Çağdaş DURMAZ