0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
74
Okunma
Yüreğiyle yürür bir anne vardı,
Dertlerin üstüne perdeyi sardı.
Kimseye kapısı hiç kapanmadı,
Merhamet yorganı örttü herkesi.
Gülüzar’dı adı, gönlüydü açık,
Her derde koşardı, şefkatti bakış.
Yetimin, düşkünün duası olur,
Her evin içinde bir ışık doğurur.
Oğlu Mahmut ise bir derya gibi,
İlmiyle, aklıyla tutardı zemin.
Ankara’da açtı bilginin kapısını,
İnşaatın taşla ördü yazısını.
Devlet işçisiydi, memurdu yiğit,
Uzakta cereyan döndürdü vakit.
Ayda bir evine gelirdi ancak,
Sırtında yük vardı, omzunda sancak.
Sorusu olanın cevabı hazır,
Kitapla dost olmuş, yüreği nazır.
Sükûnet içinde yaşardı sessiz,
Ama içi gürlerdi, kudretle bezsiz.
Emekli olunca, düşlediği an,
Eşiyle diz dize, huzurlu zaman.
Kucağında Emel, ev yuvaya döndü,
Altı ay geçti ki yürekler söndü.
Doktorlar söyledi: “Bir illet var”
Ama o yılmadı, direndi sabır.
Tedavisini hiç aksatmadı o,
Doktoruna dahi verirken şifa.
Dokuz yıl süresince dimdik durdu,
Bilgiyle, sevgiyle yolunu kurdu.
Sonunda vakit doldu, yürüdü hakka,
Gözyaşı düştü göklerden toprağa…
Baba anne dayanmaz böyle elem,
Evladın acısı içini deler.
Merhem olamadı Mahmut’una hiç,
İçten içe yandı, dilsizce geçip.
Gülüzar da gitti ardından sessiz,
Yüreği parçaydı, yüzü de kimsiz.
İkisi de sustu, ama bir ağıt,
Kaldı bu dünyada, aşk ile kayıt.
Birinin bilgisi ışıkla doldu,
Birinin duası her gönle kondu.
İki güzel yürek, iki emanet,
Ardından okunsun her gün bir Fatiha, bir rahmet…
Berlin Nisan 2025
Pevruzi Hasan
“Sizi unutmadık, unutmayacağız.
Gölgeniz hep üzerimizde, duanız kalbimizde…
Torunlarınız olarak sizi rahmetle anıyoruz.”