6
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
244
Okunma

Bu topraklarda artık yalnız gece değil, gündüz de korku giymiş.
Çocuklar çocukluğu unutur olmuş, oyunlar yerini silaha, sevgi yerini intikama bırakmış.
Bir şiir yetmez bu yangına ama şiirden başka çaremiz de yok
......
Bir ülke yatıyor küçük tabutlarda,
Henüz "anne" demeden gömülen çocuklar var.
Küçük çeteler kurmuş imparatorluklarını,
Bir elinde bıçak, bir elinde babasızlık…
Sokaklar anne değil artık,
Her köşebaşı pusuda.
Sapan değil taşıdıkları,
Gerçek mermiyle oynuyor çocuklar,
oyun alanı değil, ölüm alanı şimdi okul bahçeleri.
Bir kız çocuğu susuyor evde,
elinde test kitapları değil,
çeyiz sandığı.
Henüz regl bile olmadan
nikâh defterine yazılmış ismi —
kendi kaderiyle değil,
bir adamın sapkın duasıyla mühürlenmiş.
Bir hayvan can veriyor
sırf “güç gösterisi” uğruna.
Onun gözyaşı da bizimkine benziyor oysa,
ama acı çığlıkları
yalnız duvarlarda yankılanıyor,
vicdanlarda değil.
Bir kadın bağırıyor karakol kapısında:
"Kurtarın!"
Ama dilekçeler kadar sessiz hayatlar yaşanıyor artık.
Koruma kararları, ölüm ilanlarıyla yarışıyor
aynı gazetede.
Ve biz…
Biz hâlâ “ayıp olmasın” diye susuyoruz.
“Çocuklar duymasın” diyoruz
ama çocuklar zaten ölüyor.
Bu şiir bir ağıt değil sadece,
Bu şiir bir haykırıştır
Gök kubbeye çarpıp geri dönmeyen duaların,
Susturulmuş çocuk seslerinin,
Önce ölen kadınların,
Ve
canına kıyılan bütün “masum”ların dilinden.
Ey insanlık!
Bir şiiri bile kaldıramıyorsan,
bir mezarı nasıl taşıyacaksın?
---
Ama hâlâ bir çocuk
kardeşine simidini bölüyorsa sabah ezanında,
bir kadın
yanındakine değil, ardındakine de şemsiye tutuyorsa
yağmurun ortasında,
ve bir sokak kedisi
her şeye rağmen sabah seni bekliyorsa kapında—
Umut ölmedi demektir.
Bir kız çocuğu
şiir yazmayı öğreniyorsa korkularını yenerek,
ve bir oğlan çocuğu
oyuncak yerine barış düşlüyorsa artık—
bir millet yeniden doğuyor demektir
ana rahmine dönmüş gibi,
gözbebeği kadar temiz bir yerden.
Peri Feride ÖZBİLGE
13.04.2025