0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
209
Okunma

HOŞ GELDİN
Sana geldiğim o günü
asla unutmadım sevgili
kapında karşılaman
ve uzunca susman
ne dile getiremediğin özlemden
ne de benim geç kalmışlığımdandı
bir tebessüm ihtimali belirseydi dudaklarında
belki bütün kırgınlıkları silip süpürecekti rüzgârlar
sen heybende taşıdığın korkunun gölgesindeyken
ben anahtar arıyordum
elbet ki kapının değil
yüreğinin maverasının
Cennete açılan bir kapı gibiydi
mest oldum
ve sordum
hangi ibadeti yaptım
hangi yetimin başını okşadım ki
hak ettim bu yüreği
indinde sesim bir dehlizde gibi kısıldı
seviyorum tümceleri içimde yankılandı
önce yutkundun
sonra "hoş geldin" dedin
ve ben minnetle başeğdim
içeri girdim
henüz keşfedilmemiş bir cennet gibiydi yüreğin
sanki bir sırat kalktı aramızdan
ve biz kavuştuk
huzurundaydım artık
ne geceler başlattı sızılı özlemleri
ne gündüzler omuzuma yükledi hayaller
öylece sustuk
anlaşmak değildi zaten konuşmak
rahvan şelaleler gibi aktı gözlerimizden yirmi dokuz harfli tümceler
sahi şiir miydi bal damlayan dilinden dökülen sözcükler
öyle bir sade
öyle bir melodik
önce bir yüreğe dokundu
sonra arşa yükseldi
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (5)