1
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
100
Okunma
Çok sevmişti birini, karşılık beklemeden.
Aşkına mazeretler, şüpheler eklemeden.
Açtı tüm yüreğini, hiç bir şey saklamadan.
Hem ömür hem ruhunu, yitirdi bu uğurda !
Ruhsuz Adam kendini, bitirdi bu uğurda !
Gönlü gibi eli de ardına dek açıktı.
İnsana güvenmede, ayarları kaçıktı.
Hayâlleri herkese göre biraz uçuktu.
Hem ömür hem ruhunu, yitirdi bu uğurda !
Ruhsuz Adam kendini, bitirdi bu uğurda !
Güvendiği dağlardan, kar hiç eksik olmadı.
Kendi gibi birisi, kapısını çalmadı.
Yine de sakınmadı, o hep verdi almadı.
Hem ömür hem ruhunu, yitirdi bu uğurda !
Ruhsuz Adam kendini, bitirdi bu uğurda !
Dimdik duran bir başı, kırık hayâller eğer.
Yaren bildiği bile, gökkuşağıymış meğer.
Düşürdü bir boşluğa, ona verdiği değer.
Hem ömür hem ruhunu, yitirdi bu uğurda !
Ruhsuz Adam kendini, bitirdi bu uğurda !
Şükür nedir bilmedi, sofrasından kalkanlar.
Deldi oklar bağrını, korumadı kalkanlar.
Caresizlik içinde, suya indi yelkenler.
Hem ömür hem ruhunu, yitirdi bu uğurda !
Ruhsuz Adam kendini, bitirdi bu uğurda !
Ruhsuz adama bir tek, dağlar kucak açtılar.
Neleri varsa güzel, hep önüne saçtılar.
Onu çağın seyyahı, "Akkoca’sı" seçtiler.
Geri kalan ömrünü, çok saydı bu uğurda !
Ruhsuz Adam kendini, yok saydı bu uğurda !
(Onuncuköylü İsmail SIKICIKOĞLU)