1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
244
Okunma

Yıkılmış sokakların hüznü sinmiş taşlara,
Rüzgâr fısıldıyor eski zaman masallara.
Küle dönmüş hatıralar, göçmüş nice can,
Ağlıyor Amanos, Akdeniz kadar hüzünlü yanar...
Güneş kan rengine bulanırken ufukta,
Martılar çığlıklarıyla büyük bir yas tutmakta.
Toprak susuz, dal yeşilini unutur mu?
Annemin gözyaşları nehir olur, akar Hatay’ımda...
Ey şehrim, ey gönül yaram, nasıl dökülebildi gölge sana?
Ay gibi parlardın, hat gibi çizilmiştin zamana.
Karanlıklar sardı seni, ben dayanabilir miyim?
Seferim aydınlığa olsun, ey vatan, ey yürek, ey Hatay’ım!
Anılar düşer aklıma, kokusu hala burnumda,
Çarşısındaki baharatlar, sabahın ilk ışığında.
Dumanı tüten çay ocaklarında dostluk vardı,
Şimdi yıkılmış hanlarda sessizlik yaralı...
Çocuk sesleri yankılanmaz artık dar sokaklarda,
Güller açmaz, bülbüller suskun, bahar uzaklarda.
Hatay, nasıl da düşürdüler seni bu girdaba?
Nasıl da alır seni tarih, nasıl anlatır yarına?
Biliyor musun? Ellerimi uzatsam dokunurum sana,
Toz toprak içinde kalmış taşlarına, duvarlarına.
O eski cumbalı evlerin fısıldıyor kulaklarıma,
"Bizi unutma," diyor, "hatırla zamanın hatıralarını."
Kendimi bildim bileli, bu topraklarda büyüdüm,
Samimiyet, hoşgörü, dostlukla yoğruldum.
Şimdi geriye ne kaldı? Yıkılmış duvarlar mı?
Yoksa gözlerimizde tükenmeyen yaşlar mı?
Sokak lambaları bile ağlar gece vakti,
Sahilde yürüyen bir çiftin ayak izleri yok artık.
Deniz bile dalgalarını usulca çekiyor kıyıdan,
Şehir anılarını kalbine gömüyor yavaş yavaş...
Ah, Hatay! Bir ömre sığdıramadığım sevdamsın,
Her köşende bir hatıram var, her duvarında izim.
Anamın dizlerinde uyuduğum gecelerin sıcağı,
Şimdi soğuk, sessiz ve karanlık bir zamana aktı...
Yüreğimde koca bir boşluk, adı seninle yazılı,
Her taşına adını kazıdığım güzel memleketim.
Ben gidiyorum şimdi, ama ruhum sende kalıyor,
Dualarım sana, Hatay, gözlerim arkamda kalıyor...
Bahadır Hataylı/02.04.2025/Hatay
5.0
100% (2)