Güle Güle Yiğido

Yargısız infaz oldun suç arandı fikrinden,
Suçlar icat edildi doğruları zikrinden,
Zindanlara attılar soru -sual olmadan,
Zindanın duvarları üşümüştü şükründen.

Hep Haktan yana oldun, çirkinliği seçmedin,
Karanlık odaklara asla bayrak açmadın,
Adam gibi yaşadın şu kısacık ömrünü,
Dik durdun, düz yürüdün hakikatten kaçmadın.

İlkelerin var idi dürüstlük üzerine,
Hep ahlak dersi verdin doğruluk üzerine,
Vatan aşkıyla yandın, sevgilin Al Bayraktı,
Asla toz kondurmadın kutsallık üzerine.

Önceden haber verdin sayılı nefesleri,
İçinden duyuyordun niyaz dolu sesleri,
Sen bir Hak yolcusuydun fazla bilinmesen de,
Senin için çarpıyor şu gönül kafesleri

Maraş’tan bir ses geldi, bir kahramanın sesi,
Bu ses kora dönüştü, sonra yaktı herkesi,
Sarsıldı Alperenler, ümit ve niyazlarla,
Dualara büründü milyonların nefesi.

Onurlu hayatının her anı şanlı idi,
Gökteki yıldız gibi ışığın canlı idi,
Kulun ömür sınırı bir kaç saniye dedin,
Sahabe-i Güzide böyle İmanlı idi.

Meydanlar sis-dumanlı, sokaklar pis, çamurlu,
Baharlar mis kokmuyor, yollar kasıs-çukurlu,
Böylesi bir ortamda var mıdır kirlenmeyen?
Kaç kişi geldi geçti, senin gibi onurlu?

Güle güle Yiğido, yarenin Hilal olsun,
Güle güle Başbuğum, hakkımız helal olsun,
Tacettin Dergahından güllerle uğurlandın,
Bıraktığın gür sesin Seda-i Bilal olsun.

Mustafa Hoşoğlu
01.04.2009