8
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
307
Okunma

Herkes gönlünde samimi bir dost, bir yaren arayışıyla başlar yolculuğuna; Bu, yalnızca bir insana duyulan özlem değil, aynı zamanda manevi bir yol arkadaşına, hakikati gösterecek bir rehbere duyulan ihtiyaçtır da.
Zorluklar ve acılar, bazen gözlerimize perde çeker, hakikati görmeyi zorlaştırır. Ateşten küllerin gözyaşlarıyla yoğrulması gibi, insan da acıyla olgunlaşır. Ancak, en zor anlarda bile bir şifa kaynağı, bir merhem olan güzel insanlar vardır. Onlar, sözleriyle, dualarıyla, varlıklarıyla yaralara merhem olur, yol gösterir.
Hakikate giden yol, yalnızca bireysel arınmadan değil, mazlumun yanında olmaktan da geçer. Mazlumun duası ve zalime karşı duruş, insanın manevi boyutunu daha da derinleştirir.
Son kıtada ölümü hatırlatmak istedim. Bir korkuyla değil, bir teslimiyet ve huzur hissiyle birlikte... Ölmeden önce hakikati görmek, arkasında güzel bir iz bırakmak ve dua ile anılmak, insana verilen en büyük nimetlerden biridir.
Bu şiir, hayatın zorluklarına rağmen sabır ve şükürle yürüyenlerin, adaleti ve merhameti rehber edinenlerin ve en önemlisi, hakikati arayanların bir hikayesidir.
Bir dost istemiştim candan gönülden
Bizi işitip verene hamdolsun.
Başım dik, alnım açıktır evvelden
Elif’le başa erene hamdolsun.
Çok korktuk, ağladık bir harlı külden
Göze gelip perde çekildi zülden
Gözyaşını merhem kılan mis gülden
Gözlerimizi sürene hamdolsun.
Bugün süregelen hep aynı öykü
Zalim eder zulmü, yakılır türkü
Mazlumun yanında olmaktır ülkü
Bir ve beraber derene hamdolsun
Mesut, bir gün ecel uğrar bedene
Bizi hayırla anıp yad edene
Dualarla Hakka doğru gidene
Ölmeden de gördürene hamdolsun.
Mesut TÜTÜNCÜLER-DENİZLİ
24.03.2025
5.0
100% (15)