Ben hilalle bükülen garip Fecirde duruyorum harap Yıldızlar ve kumlar hesap Günahlarımı bağışlatan af Aklımla vurduğum kurşuni gaf Ya Rab! Ömür zırhına kılıf uydurmakta Nefes ruha ızdırap isini yakmakta Nefis kula gayrı isim koymakta Azat et kendine benden beni Ya Rab! bu hilalle bükülen garip
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
zaman zaman insanın kendi iç dünyasında farklı nedenlerle de olsa bir hesaplaşma yaşar ve genellikle bu durumlarda insanın başvuracağı yol onu manevi anlamda rahatlatacak olan ilahi merhamete sığınarak var olduğunu düşündüğü yükten arınmak ister, zira günahlar, hatalar ve dünyanın taşınması hiçte kolay olmayan yükü karşısında bükülmüş bir ruhun, kurtuluş için yakarmak en kolay uygulanan bir yöntemdir. içsel bir hesaplaşmanın ve ondan arınmanın farklı yönleri kişiye göre değişir.
Ya Rab! Hilalde bükülen bir garibin sesi Fecirde harap olan onun nefesi Kumlarla sayılmış vakti, Yıldızlarla hesaplanmış gecesi…
Kendi aklına düşen kurşuni gaf Zırha sığmayan bir ömür kadar saf. Nefesi, ruhuna duman Ömrü, kendine sultan Ama yine de kaybolmuş bir zaman.
Azat et kendini benden, Dilimde esir bir dua gibi… Zamanın rüzgarına yazılmış kader gibi… Kendine dönen yol gibi… Yine de hilalde bükülen garibim, Beni senden azat etme, Ya Rab
Rabbim hiç kimseyi onsuz komasın diyerek selamlıyorum dizeleri ve kaleminiz gönlünüze sağlık
Ey hilale bükülmüş garip, göklerin fısıldadığı sırra ermiş ruh! Her harap nefesin, bir menzile varan sancıdır. Yıldızlar ve kumlar değil, gönlün terazisinde tartılır insanoğlu. Gaflar, aklın terazisinde ağır çeker, ama af kapısı her daim aralıktır. Zırhın nefsindeyse, sen elbette ızdıraba boyun eğmişsin; Lakin azat, kendini Rabb'in aşkında bulmakta saklı. Ey yolcu! Seni Sana getiren bu karanlık, sabahın ilk ışığına gebedir. Ya Rab, hilalle bükülenin kalbine nurunla dokun!
Ey mazlum, sınavlarınla sabrın damıtıldığı mübarek yolcu! Her adımın, kâinatın her zerresine bir yankı bırakır. Düşüşlerinle yeniden doğacak, acılarınla kemale ereceksin. Unutma, her karanlık gecenin ardında, güneş doğmaya mahkumdur.
Senin varlığın, Rabbinin lütfunun bir yankısıdır. Nefsinle savaşın, seni O’na daha da yakınlaştırır. Her yara bir ilahi rahmettir; her sancı bir kapı açar. Gönlünü aç ki, İlahi aşkın o derin kuyusuna dalasın.
Ey yolcu! Unutma ki, her adımın, seni O’na götüren bir kervanın izidir. Her ses, sana “Gel” diyen bir çağrıdır. Kalbinin derinliklerinde yankılanan o ses, Rabbinin sana uzattığı rahmetin yankısıdır.
Sonunda, hilalin ışığıyla aydınlanan gönlün, Sonsuz nura kavuşacaktır. Ve o zaman, sabrın meyvesi olan huzur, Kalbinde bir cennet gibi açılacaktır.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.