Çirkin ve zarafetten yoksun bazı kadınlar, gerektiği gibi övmesini bildiklerinden, ömür boyunca sevilmişlerdir. andre mauroıs
ordu16
ordu16

iki simit, martılar ve çakıl taşları

Yorum

iki simit, martılar ve çakıl taşları

( 3 kişi )

1

Yorum

3

Beğeni

5,0

Puan

125

Okunma

iki simit, martılar ve çakıl taşları

Her sabah elimde iki simit, inerim sahile,
Biri benim, biri martıların,
Beslerim ellerimle.
Havadan, sudan konuşurum onlarla, senden de bahsederim
Bir onlar dinler beni çünki; Bir de çakıl taşları.
Anlatırım onlara geçmişteki günleri,
Gözlerini,
-Belki yüzbin defa-
Gülüşünü, ellerini..
Saçlarını anlatırım mesela,
Kokusunu hissederim denizden, ta derinden..
Bir martılar dinler beni,
Bir de çakıl taşları..
İnsanlarla konuşmam,
onlar dinlemez pek!
Dinlese de duymaz.
Duysada anlamaz..
Hem, kime ne canım!
Herkesin anıları kendine..
Sahilin, martıların, gözünü seveyim,
Bir de çakıl taşlarının.
Bir onlar dinler beni..
Ben umuttan beslenirim.
Çakıllar denizden,
Martılar simitten...
MVG 31.08.2020

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (3)

5.0

100% (3)

İki simit, martılar ve çakıl taşları Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz İki simit, martılar ve çakıl taşları şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
iki simit, martılar ve çakıl taşları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Esrakilic1982
Esrakilic1982, @esrakilic1982
9.3.2025 15:34:29
5 puan verdi
Yüteğinize sağlık.

Her sabah, simitle değil, asla!
O sabahları hatırlamam bile ben, ne o simit, ne de o sahil!
O martılar dedikleri; var ya, hiç de öyle masum değiller,
Simit yerken, bakma, canını yerler.
Gözlerindeki ışıltı, simidi çekme gözlerinden!
İçindeki o ‘büyük aşk’, simit cebinde!

Ne diyeceğim, martı dedin de;
Bunlar, her gün, denize girip çıkıp simit bekler,
İçim rahat, çünkü onlar ‘dünyanın en medeni’ kuşları,
‘Beyaz elbiselerle’ simit çalarlar, gözümüze baka baka!

Bir de çakıl taşları mı? Ha, işte onlarla takılırım,
Çakılların en ‘gerçek’ dostları, hepsiyle konuştum,
Kızmazlar, dövüşmezler, toprağa benzerler,
Huzurlu, sessiz, insanlardan çok daha akıllılar!
Bir de bakmışsın, onlar da senin gibi geçmişi hatırlıyorlar,
Ama en güzeli, sabah kahvaltısı ve dost meyvesi!

Ama dostum, insanlarla konuşmanın ne gereği var,
Onlar dinlemez, neden mi? Kafaları meşgul:
‘Hangi restoran açılmış, hangi otobüs kaçtı,
Neredeyse simitçiler bile onlara kaybolmuş!’
Hepsi cebinde akıllı telefon, gözlerinde bambaşka 'gözler'!

O yüzden, sahil, martılar ve çakıl taşları,
Evet, bunlar seni dinler, seni umursar,
Bunlar yalan söylemez, sana geçmişi anlatır,
Bunlar belki de seni ‘gerçekten’ hatırlar!

Bunlar, en gerçek dostlar, çünkü;
Martılar simidi yer, çakıl taşları da seni görür.
Ve deniz, denizse… o, her şeyi unutur.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL