2
Yorum
31
Beğeni
0,0
Puan
349
Okunma
//esmer bulutlar benden
göklerimin mavisini çaldı
vuslat şarkılarımın sonbaharıdır artık//
çile yazmışlar adıma
şiirlerim de kaderine küsmüş
yanık türkülerin bestesidir bende
rotası çalınan duyguların
kahır zindanlarındayım bugün
saçlarına beyaz düşler astım bu kara gecelerin
yakamoz ışıltılarına karıştı yine
aklımın en mahrem dünleri
bir veda vurdu beni
ay bulutlara küsmüş yıldızları yasta
bir şiir yazıyorum uzaklardan
neşteri ölüm olsa da
içimdeki beyaz güller ona
acılarım kervan olmuş
kalkıyor
sevaplar benden firarda
sürgün etti beni
kahrın en bilinmez çöllerine
sarmaşık bir gülün dikeni battı
kanıyor içimde derin bir yerde
fırtınaları bitmeyen çığlıklardan
saçlarına hüzün gülleri taktım
demet demet
Güneyin Akdeniz sıcağında
yanık buğdaylara dönmüşüm
kederliyim ben doğuştan
asi bir nehir olmuş taşar duygularım
kendi fırtınalı iç denizlerime
şaşkınım bu halime
şiirlere adanmış bir ömrün
yorgun ve bunamış halidir bende
sorma nedenlerimi
bir çınar altında gölgen
visali olmayan adın
birde hiç bitmeyen feryadın
onu da al git
bir tek hayalin kalsın
ona da bakarım derin derin
bu küçücük akıl penceremden
ne desem boş;
gerçeği bilinmeyen gönül mehtabının
kader sayfasında
cefadan yazılmış şiirlerin
en bedbaht tutsağıyım ben
çoğu zaman
ilham veren perilerin
alevli dudaklarında kuruttum
şiirlerimin hasret göz yaşlarını
adına senden şiirleri yazsam da
sanki Tecahül-i Arif sanatı olmuş
bitmiyor içimde aşk serenatı?
Geceler hüzünlü gökler ağladı
Sanma ki yaralar kabuk bağladı
Günahım olmuşta beni dağladı
İzlerin alnımda bilsen hayırsız!
bir kış günüydü gördüm
kırıktı martıların kanatları
bir kırlangıç geçti üstümüzden
Boztepe efkar ve dumanlı
denizleri köpük köpük dalgalı
içimde çakıp duran şimşekler
gökler ağladı ben ağladım
bu son vedasına…
Antakya 2025