8
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
221
Okunma
Otuz dairen var, bir kaç da arsa,
Ebed’e giderken götür ne varsa.
Imâm musallada, bil ki! sorarsa,
"Yemedi enayi " denir varyemez!
Çalıdan tek farkın, bedenin yürür,
Cebindeki Akrep acından ölür.
Kırk yıllık mintanın sırtında çürür,
Bilmeyen fukarâ sanır varyemez!
Avucundan sızan kiri yutarsın,
Müşterisi çıksa ,Bit’i satarsın.
Bir kör kuruş için, cinnet tutarsın.
Şakâğından akar sinir varyemez!
Gârip sofrasına tepeden bakma,
Otur ye iç amma! bir kullep takma.
Geçsin boğazından, saf helâl lokma,
Yoksulluk madalya, onur varyemez!
Kilitle kalbini, açma bir ömür,
Varlığın içinde, yokluğu kemir.
Olur ya...öteden gelirse emir,
Dikmediğin dalı kanır varyemez!
Kurumuş pınarın,vicdân arkında,
Karıncalar bile bunun farkında.
Nereyedir gidiş! Şeytan terkinde,
Olmuşsun akraba, dünür varyemez!
Ne mecliste oldun,ne de düğünde,
Hep kendini sevdin, küçük dağında.
Hâkiki varlığın kader ağında,
Mahşerde önüne konur varyemez !
5.0
100% (13)