11
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
419
Okunma

Bir çift kelâm edeyim, müsaâde buyrulsun,
Okulda hapsolmasın, emret sen öğretmenim.
Yürekten süzdüklerim, köşe-bucak duyrulsun,
Herkese kulağını ellet sen öğretmenim.
Boş bir vazo gibiyim, hamâsetle doldurma,
Özümü gürleştir sen, pörsüterek soldurma,
Yaşım kırka varmadan saç-sakal yoldurma!
Gerçeğin kendisini söylet sen öğretmenim.
Birliği öğret bana, bölmek fâsığın işi,
Allah’tan korkmalıdır, ilim ehli bir kişi,
Dirliktedir bereket, prizden çekme fişi,
O şânlı târihimi izlet sen öğretmenim.
Dün türeyen bir millet değiliz biz elbette,
Nârin körpe rûhumu debeletme illette,
Rezîl-rüsvâ olursun, meymenetsiz zillette,
Ceddimin destânını dinlet sen öğretmenim.
Ne işim olur benim Helenî cereyânla?
Kim selâmet bulmuş ki, Darwînî hezeyânla?
Hiç işim de olmaz ya, seküler heyelânla!
Yurdumun türküsünü şenlet sen öğretmenim.
Özgür irâde vermiş Vâcibu’l Vücûd bana,
Meyletmek olmaz zâhir, istinâtsız bir zana,
Zorla güzellik olmaz, neler oluyor sana?
Salt Hakk’a kul olmayı özlet sen öğretmenim.
Tornaya mı sokarsın berrâk olan zihnimi?
Neden hor görmektesin, öğrenmemi dînimi?
Körüklemek mi derdin, Kitâb’a bön kînimi?
Furkân’ın âdâbını bellet sen öğretmenim.
Haydar’ın zülfikârı tornada mı kaslandı?
Alparslan’ın pusatı küffâra mı yaslandı?
Fâtih’in pak kılıcı kınında mı paslandı?
Haysiyet şuûrunu nakşet sen öğretmenim.
Çekiştirme n’olursun, ne sağa, ne de sola,
Pekiştirmek yakışır, gerçek olan hak yola,
Bağnazlıksa nizâmın, vermelisin bir mola,
Evvel insan olmayı öğret sen öğretmenim.
5.0
100% (15)