3
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
449
Okunma

Biraz garibime gidiyor.
Kendi öz kültürümüz varken başkalarının kültürlerinden örnekler alıp kendimizi anlatmak…
Yunan mitolojisinde yer alan tanrı ve tanrıçalar mı bize misal olmalı?
Aşk, güzellik, özlem, arzu, evlilik, cinsellik tanrı ve tanrıçaları Eros, Afrodit, Anteros, Himeros, Pothos, Hymen gibi imglere yer vermektense "Ayzıt, Umay" gibi bizden olanı tercih etmek, en azından tanıtıp benimsetmek de önemli.
*
Sümer mitolojisinde İnanna, Babil –Akad mitolojisinde İştar, Mısır mitolojisinde Hathor, Roma mitolojisinde Venüs aşk tanrıları olarak bilinir.
Bizim halk hikâyelerimizin eksiği ne?
Yani bizim kültürümüzde, insan odaklı aşk var iken, aşkı tanrıların hakkıymış gibi sadece onlara bırakmak doğru olur mu?
“Gelmedin” şiirimde halk edebiyatımızın temel taşları sayılan aşk hikâyelerinin kahramanlarını ve hikâyelerini hatırlatmak istedim.
Günlerimiz, bizim olan kültürümüzle aşkla, sevgiyle ve şiirlerle geçsin.
(Not: Videodaki görselleri ‘yapay zekâ’ hazırladı. Ben bazılarının üzerinde kısmen düzenlemeler yaptım.)
GELMEDİN
Nergis gibi boynu bükük bekledim
Kışlar geçti, yazlar geçti, gelmedin
Gündüzleri gecelere ekledim
Aylar geçti, yıllar geçti, gelmedin
Aslı gibi ilden ile sürüldüm
Kerem gibi saz telinde gerildim
Tılsım ile küle döndüm serildim
Yağmur olup seller gibi gelmedin
Leyla gibi karaları bağladım
Mecnun gibi çöle düşüp ağladım
Aşkın ile şu gönlümü dağladım
Derman diye merhem olup gelmedin
Arzu, Kamber kardeş gibi var olduk
Büyüdükçe gönül verdik yar olduk
Ana, baba, zenginlere zor olduk
Ayrı düştük, çile çektik, gelmedin
Gözüm gördü gönlüm düştü Şirin’e
Aşk işledi külüng gibi derine
Hasret bitti derken vuslat yerine
Ecel geldi, sen vaktinde gelmedin
Hikmet Çiftçi
2 Şubat 2025
5.0
100% (4)