Eskiden diş tabibi , böyle yaygın yok idi.
Klinik hak getire, çekim merdiven dibi.
Bir anı depreşti ki ,gülümsetti hey gidi..
Bir de demesin mi ki,gel de gözün bağlayam.

Babaanne çok mahir, her şey gelir elinden.
Mahalleli güvenir , herkes emin dilinden.
Doğadan ilaç toplar,haberdarmış bilimden.
Bir de demesin mi ki, gel de gözün bağlayam.

Yönetimde Osmanlı mutlakiyet revaçta.
Para düğüm edenler, hemen her zaman hac’ta.
Şeyhülislam diyor ki,namaz terk eden sacta.
Bir de demesin mi ki, gel de gözün bağlayam.

Bir gün rakı bıçkın’ın, ağrısın kesmez dişten.
Sorar anlayan var mı, acep ağrıyan dişten ?.
Dişi çekilmez ise , düşüverirmiş güçten.
Bir de demesin mi ki, gel de gözün bağlayam.

İkna ederler süper babanneyi çekime.
Derler yazık masraflı gidemiyor hekime.
Ağrısı çok fazlaymış ,kime baş vursun- kime?.
Bir de demesin mi ki, gel de gözün bağlayam.

Babanne kabul eder, yalnız bir tek şartı var.
İskemleye oturup, gözleri tülbentle sar.
Harama değen gözün bir hayli vebali var.
Bir de demesin mi ki, gel de gözün bağlayam.

Sözü duyan hastanın, kahkahası seriyle.
Amaç diş çektirmekse, iş yok böyle biriyle.
Kalkıyor iskemleden, saygı ve öngörüyle.
Bir de demesin mi ki, gel de gözün bağlayam.


Emine Balı Oğuz.