2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
202
Okunma
Güleç yüzlü bakış, hemde çaresiz.
Bekler kurtuluşu, altı Şubat’ta.
Aklımda çığlığı, soğuk amansız.
Feryat figan çığlık, altı Şubat’ta.
Geliyorum dedi, geldi bir gece.
Saniyeler sürdü, depremden güce.
Susun konuşmayın, zulümdür hece.
Anlamsız sözünüz, altı Şubat’ta.
Beyler yatar sıcak, öğüt savurur.
Yoksul çocukların, içi dövünür.
Kimi az yaralı, ona avunur.
Binlerce ölüm var, altı Şubat’ta.
Duvarlar boyalı, süsünü arar.
Demirden çimento, koyarsa zarar.
Müthaiti çalar, denetim arar.
Şehirler yıkıldı, altı Şubat’ta.
Kime güveniriz, kime sorarız.
Bir sorumlu yok mu, kimi ararız.
Yıkık göçüklerde, yardım ararız.
Ölüm uykularda, altı Şubat’ta.
Akşama girerken, ışıklı sokak.
Çoluk çocuk uyur, sabaha kalkak.
Ne bilsin yıllardır, ölüme yatak.
Kararır dünyamız, altı Şubat’ta.
Ne beyazı kaldı, ne de karası
Ne zengini kaldı, ne de dertlisi.
Yıkıldı karakış, soğuk örtüsü.
Çocuklar kayboldu, altı Şubat’ta.
Allah akıl versin, vicdan içinde
Yıllar geçti hala, ölür düşünde.
Eşi çocukları, bekler başında.
Ölüm sustu ölüm, altı Şubat’ta.
Cennetten bir köşe, diye sattılar.
Cilalanmış bina, duvar yaptılar.
Bulunmaz demiri, kolon diktiler.
Çöktü tabut evler, altı Şubat’ta.
Millet kara günden, yoruldu artık.
Yüzsüzler orta da, duruyor bıktık.
Toplum yaşadığın, unutur yazık.
İnsanlık ölüyor, altı Şubat’ta.
Unutmadık ATA’m, on binler öldü.
Kurtulmayı bekler, çocuklar öldü.
Japonlar çareyi, bilimde buldu.
Var mı başka çare, altı Şubat’ta.
Bir daha olmasın, altı Şubat’ta.
*
----------------Haydar ATA -
06 Şubat 2025- Saat: 05:00
5.0
100% (4)