6
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
256
Okunma

Pusuda yatar gaflet, çok kavî bir düşmandır
Ilıkça haşlanırsın, uyan ey Anadolum
Su uyur, o uyumaz. Uyuyan bin pişmandır
Bozkurtça bakmalısın, uyan ey Anadolum
Aymazlık başa belâ, unutma sen vebâli
İbretliktir Kur’ân’da kavimlerin zevâli
Cümlesi memâlikin sende arar mecâli
Mazlûmânın medârı, kuşan ey Anadolum
Çevrende verilirken en zorundan imtihan
Bünyende kol gezmekte onbinlerce militan
Bu soysuzları besler, gâh Siyon, gâh Vatikan
At izi it izinde, tuman ey Anadolum
Kartları sinsî sinsî mâhâretle karmışlar
Hem de kaç koldan birden hâinlerle sarmışlar
Yıllardır içimizde mahfiyyen saklamışlar
Her renge bürünmüşler, seyrân ey Anadolum
Bu düzme kevâşeler süzülerek seçilmiş
Simon’ların adına insanlıktan geçilmiş
Balya balya dolarlar bonkörce bahşedilmiş
Ne mel’em bir bâdire, tûfan ey Anadolum
Gırtlak ucunda bıçak, ya istiklâl ya ölüm
Bu işin yok ortası, anlasana be gülüm
Bir son bulmalı gayrı, insâfa sığmaz zulüm
Medâr-ı iftihârım, tûran ey Anadolum
Küheylânın koşusu, bilir herkes nalınca
Açmamak olur mu hiç, ecel kapı çalınca
Hazır olmak evlâdır, o hicrete yalınca
Hicrette rahmet vardır, hicrân ey Anadolum
Yakışık almaz elbet, yemek korku reçeli
Ölümünden koruyan, insi kendi eceli
Böyle olagelmiştir, evveli ve ezeli
Zamân kıyâm zamânı, davran ey Anadolum
Kıbleyi çiftleyince yalpalandık kasvette
Kış uykusuna daldık, vurdumduymaz gaflette
Yüzümüz tutmaz olur, Zu’l-Cemâl’e ahrette
Gaflet sana harâmdır, uyan ey Anadolum.
5.0
100% (13)