2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
330
Okunma
"İmkansızı istedim...
Çölde gelincik olur mu?
İşte ben onu istedim..."
Şems-i Tebrizi
"İmkansızı istedim...
Çölde gelincik olur mu? İşte ben onu istedim..."
Şems-i Tebrizi
Ağlayabilir miyim gönlüm müsadenle,
Şöyle katıla katıla şimşekli bir gökyüzü gibi?
Günaha batan tüm kirliliğim ile ağlayabilir miyim?
Öylesine ama, ölesiye, bu can çıkana kadar bedenden..
Nefsimin nefesi kesilesiye,
pembe güller mor menekşelere
düşesiye,
sol yanımın ateşi yükselesiye kadar,
kendi omuzumda kimseciklere yük olmadan,
ağlayabilir miyim?
Bir muammadır Aşk.
Kiminin vicdanına atılan taş,
kiminin fakir gönlüne katılan aş,
kiminin de gözünden akıtılan yaştır, "Aşk".
Ne kötüdür insanın aklıyla yüreği arasında çaresiz kalması.
Ne kötüdür an kadar yakın, bir asır kadar uzak olması.
Ve bilir misin?
Ne acıdır insanın bildiğini anlatamaması,
ben deyip susması,
sen deyip ağlamaklı olması.
Ne zaman vuslat ey yar!
Can bitap düştü, saçlarıma hazan düştü.
Sevdama köz düştü.
Lime lime etti bu hasret beni.
İlmek ilmek cana dokudum da seni,
gönül gözüme hayranlık düştü.
Özlem iklimlerinden dergahına sesleniştir bu,
ahı feryada karışmış bir kıtmirin yanmasıdır.
Gel ne olur,
bir gün çıkıp gel,
alev almadan ruhum.
Canı dişinde, özü közünde, bir ağlayıştır bu.
Ey gönül acılara sabret.
Çünkü onlar seni kahretmek için değil,
sınamak, terbiye etmek, kemale erdirmek için gelirler.
Hem de geçicidirler, ebediyen kalmayacaklar.
İmana ve ümide sarıl,
bil ki, hiçbir gece ebedi değil,
her karanlığın sonunda bir fecir saklı.
Ey gönül, ses etme.
Bekle,..
ya nasip de,
Rabbine bırak...
Hz.Mevlâna
5.0
100% (5)