yine yankılanıyor bağırışlarınız
tel ör
gülerin
taş duvarların
demir parmaklıkların ardından
yine geliyor bağırışlarınız
meydanlardan
çınlıyor kulaklarım
duyuyorum
tüylerim diken diken
yine görüyorum
şafakların dalgalanan
kıyılarına kalkan dumanı
kor alevler sıçrıyor
kurumlu yüzlere
yine karanlık çöküyor
güneşse avluya düşmeden
hücreyi aydınlatmadan batıyor
ve yine bizler
halaya durup
türküler söylüyoruz
hayasız iklimlerde