(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Konuyu işleme dilinizi sevdim.Çok fazlaca süsleme sanatına sevk edilmese de kalem,istenirse her şey ne kadar da yalın ama kucak dolusu anlatılabiliniyormuş.
Evet şiir okumanın doruklarına yaklaşıyoruz.Site ve okuyucular adına mutlu olduğumu belirtebileceğim bir çalışma. Tebrikler Kum Tanesi.Bu dizelerin altına hiç inmeyin. Saygılar.
1. Tarihçe Japon söz sanatının 9-12. yüzyıllar arasında geldiği evrede dinsel ve kırsal temalar üzerinde yoğunlaşan ve 5-7-5-7-7 hece ölçüsünde yazılan koşuklar ortaya çıktığı görülür. Türkiye’de Yunus Emre’nin adında cisimleşmiş tasavvufi halk edebiyatının eşleniği gibidirler. Bunun adı Tanka’dır. Sıkça Tanka şölenleri düzenlenir, yarışmaları yapılır vs. Japon toplumuna eskiden beri hakim olan korporatist düşünce biçiminin de beslemesiyle bu tür yarışmalarda yavaş yavaş farklı bir tarz ortaya çıkar. 5-7-5-7-7 olan biçim, bir ozanın söylediği 5-7-5 ve ona katkı olarak başka bir ozanın söylediği 7-7’lik iki parçaya bölünür. Renga ortaya çıkmıştır. Artık Tanga yarışmaları değil Renga partileri revaçtadır. Zaman içinde Renga partilerine ozanlar “ceplerinde” hazır, başlatıcı 5-7-5 dizelerle gelmeye başlarlar. Hokku ya da Haiku başlıyordur artık. Tanka’dan Haiku’ya bu geçişte yapıdaki değişikliklerle birlikte, üslupta da bir takım değişiklikler olmuştur. Dinsel konular, yazarın kendi izlenimleri, imgeler, güçlü sözler terkedilmiş; yerini yalın gözle ve asilinden köylüsüne herkesin görebileceği, doğa ve günlük yaşamdaki belli bir anı yakalayıp ona işaret etme olarak tanımlanabilecek bir üslup almıştır.
2. Haiku Estetiği Haiku bir şiir biçimi değil, bir algılama biçimi de değil, bir görme biçimidir. O, bir “an”ı, sıradan olaylar içinde bir “an”ı yakalayıp onun iç doğasına daha sonradan ve bir başkasıyla birlikte nüfuz ederek o “an”ı kalıcı bir “anı” olarak paylaşmayı hedefler. Deyim yerindeyse, “bak orada, şu anda ne oldu; ben gördüm/duydum/ dokundum/tattım/kokladım” der. Beş duyunun dışına çıkan, antropomorfizmin dolayımlarından geçen, yorumlama içeren, kendini anlatan bir tür değildir haiku. İmgeye bile çok az başvurulduğu görülür. Çünkü bu tür dolayımların başka biriyle paylaşımı azalttığı ve giderek engellediği düşünülür. “Göster, ama sakın söyleme!” Kural budur. Ve karşındaki de bu yalın anlatımdan esinlenerek o yalın anlatımı başka bir yalın anlatımla yeniden anlatabilme gücüne sahip olmalıdır.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.