Nasıl ve ne zaman, diyecek bilmem
“Ne sevdiği belli, ne sevmediği”
Sevgisi yüzüne, vurur mu? bilmem.
“Ne sevdiği belli, ne sevmediği”

Beklerim her anda, ufak bir sözcük.
Belki bir tebessüm, belki gülücük.
Umutsuz olamam, dertler çok büyük.
“Ne sevdiği belli, ne sevmediği”

Karanlık, karmaşık, bende umutlar.
Her sözünde anlam, manalar çıkar,
İşte… Akıl torbam… Şimdi yorumlar.
“Ne sevdiği belli, ne sevmediği”

Hayat ki cendere, ruh cehennemi.
Kader çizgileri, sarsın beynimi.
Şekilden soyun bak, yerinde mi?
“Ne sevdiği belli, ne sevmediği”

Acı, gözlerimde, haz dayanılmaz
Seraba benzeyen, aşktan kaçılmaz,
Hiçlikteki bende. Ben de olamaz
“Ne sevdiği belli, ne sevmediği”

Can benim, el, ayak, beyin de benim
Bilmediğim tek şey, neresindeyim.
Çözülmüş zamanın, gölgesindeyim.
“Ne sevdiği belli, ne sevmediği”

Şarkıları farklı, nağme sıradan.
Klipler cehennem. Hangi oyundan?
Sevmeseydi eğer, çıkar ruhumdan.
“Ne sevdiği belli, ne sevmediği”

Şahin HANELÇİ
19- Kasım -2006
Elazığ