2
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
212
Okunma
Bir garip, şu bankta, ölmüş desinler
Simidi elinde kalmış desinler
Hırpani kılıklı, bir pîr-i fâni
Deliksiz uykuya, dalmış desinler
Müebbetten korkup uçmuş desinler
Aşırı hız yapmak suçmuş desinler
Zemin kaygan viraj pek te keskinmiş
Kaderden beyhude kaçmış desinler
Dalgınlık, caddeye dalmış desinler
Sürücü kornayı çalmış desinler
Duymak, görmek hepsi birer bahane
Ecelden randevu almış desinler
Şu koydan denize dalmış desinler
Poşeti kıyıda kalmış desinler
Bir gömlek, bir terlik, kimlik falan yok
Bahtını martılar çalmış desinler
Kalbi varmış birden durmuş desinler
Başını taşlara, vurmuş desinler
Azrâil sebepsiz, can mı alırmış
Kader bu sahneyi kurmuş desinler
Ferhat gibi dağı delmiş desinler
Birinin gönlünü çelmiş desinler
Şöyle boylu boslu civân bilirdik
Meğer saçı başı kelmiş desinler
Yıllarca peşinden koşmuş desinler
Deli Çoruh gibi coşmuş desinler
Düğün gecesini zelzele vurmuş
Bu dünya gerçekten boşmuş desinler
Bu şâir divâne olmuş desinler
Üşütmüş sararmış solmuş desinler
Mal, mülk ve şöhretten züğürt ise de
Gönlü sevdâlarla dolmuş desinler
İlâcın’ akşamdan içmiş desinler
Âtiye bir bahâ’ biçmiş desinler
Rüyâsında görmüş havz-ı kevseri
Bayılmış kendinden geçmiş desinler
İdris ESEN, Kasım 2016, Erenköy
5.0
100% (11)