Küfür şimdi en çok bana yakışır
Dönmüşken Tanrı arkasına bana
Ve ben
dünyanın tam ortasındayken
İyi ile kötünün birleştiği bir ekvator çizgisindeyim
Bir de
sevda düştü başıma şu coğrafi ikilemde
Öyle hoyrat
Öyle yılgın
Baksam erken açar mısralar
Yüzünde bin şiir yeşerir
Benimse göğümde
yıldız bitmiş
Aşk’ a ihtimal kalmamış
Zamanı izliyorum
Buğulu bir camın ardından
Her şey aleyhime işliyor
İllegal ve legal olarak
Her şey üstüme üstüme geliyor
Ama gözlerin bir çift sonbahar
Sabredeceğim sevdiğim
Nar çiceklerinin açılmasını
Ve Güneşin feth edilmesini
Zamanı izliyorum,tarafsız
Akışkanlığını ve mekaniğin yaşamın
Sana tomurcuksuz ve
çiçeksiz geliyorum
Bu acınası ve ufacık
dünyada
Sen diyorum
Öyle direngen
Ôyle sade
Öfkeye
gül sunuyorsun halen
Yüzün ışık saçıyor cömertçe
"Tüm kara parçalarında ,Afrika dahil"
Ellerin mevzilenmiş acıları yontuyor
Neydi bu , bedeninde umut taşan aforizma?
Adı
sevda olmalıydı
Ben sabahın eteklerinde ter taneleriyle birleşmiş bir ırgat
Sense Güneş’ e doğru çay saatini bekleyen bir Hanımefendi
Tüfekler yağlanır sabahları kerpiç damlarımda
Savaşın kokusu siner sidik kokularına burada
Açlığımız boğulmasın diye, Güneş’ in memesinden içmeyi öğrendik
Şimdi sana hangi lügatla "
sevda ’’diyebilirim
İsyan izlerini ,her gün su gibi yüzûmüze çarmışken