Dili olsa da konuşsa şu taş duvarlar
Kıpkırmızı soluğumda zamanı yaşamaktayım
Sigaramın ucunda yanandır hatıralar
Beyhude değil ben hakikati aramaktayım

Örselenmiş en gerçeği hakikatın yalanın gölgesinde
Bir düş ki gözlerimde boğazımda kara basanlar
Bir çiçek açar uzak diyarlarda her seferinde
İçime çekmekteyim zamanı yakındır soluğumda şimdi baharlar

Bir yudum daha içtim eski yıllardan bir iz
Rüzgarın hıçkırığında kaybolur her hatıra
Zaman, bir gölge gibi düşer sessizce diz
Ve baharın adı, bekler kenarda bir yara

Bir çiçek daha solar, kökleri geçmişin toprağında
Kayıp bir sözcük gibi düşer dilime her akşam
Zamanın elleriyle sarar beni yavaşça,
Ve baharın soğuk rüzgarı, savurur her hatıramı tutamam

Sonra bir an gelir, sessizce kaybolur bahar
Zamanın gölgesinde solgun bir iz bırakır
Her şey geçer, bir yel gibi savrulur rüzgar
Ve ben, kaybolan anılarla terk ederim her yeri anılarım kalır

Ve ben içime çekmekteyim zamanı
Yakındır şimdi soluğumda baharlar

Sedat Kesim