Bir iner bir çıkar şu hayat, dönme dolaptır
Ne
gülünür düşene ne de sevinsin çıkanlar
Bir dönence misali ya düşende
gönülde hardır
Ne yazık ki her zirvede kalabilmek müstesnadır.
Bir vakir dolar cep cepken, rakamların yok önemi
Sanki borsa simsarıyız, hayat da onun grafiği
Takılmak gelip geçene iz bırakır öznesine
Bir maddi hezeyan koşusu, yorar narin yüreğini.
Sorgulayanlar buluyor, hem dem huzuru buluyor
Bir varmış yokmuş masalı anlamını yitiriyor
Oysa hayatta renk çoktu, mevzu onu görebilmek
Bakmak yeterli değildir, farkındalıkla oluyor.
İsteriz düşmesin asla, kulda yüreklere acı
Daimi olsun cümlenin hayattan aldığı tadı
Bunu pekiştiren şeyler saklı durur değerlerde
Onlara yüz çevirenler yitip gidiyor sislerde.
Ve şu paylaşmak denen şey, öylesine bir büyük
Ne malda ağırlık yapar ne de gamda olur bir yük
Her sevinçte üzüntüde onu özne kılanlara bak
Nasıl da huzur verir bu, sanki kuş tüyü bir yatak.
Neden onca soluk renkler, benizler var ortada
Nedendir yokluk ,nedendir sayısız fukara
Kalemler uzak kalmadı mı
sevgi sözlerine
Kaç yetim yüreği harcadı, küçümsedi birileri
Nedenleri bitimsiz soruların yüreksiz özneleri
Toplasak tümünü bir yere çıkmaz mı sizce de
Bölmek, bölüşmek hastalığı bulaşsaydı keşke...
Yok söylemi tehlikeli, isteyene denmemeli
Az da olsa türlü nimet, hakça elbet bölünmeli
Bunun aksi olan yoklar, insanı elbet zehirler
Maliki biz değildik ki, bunu bilir münevverler.
Pekiştiren bir reçete, yüreklere de can katar
Temizler kirli ruhları paylaşımlarda hayır var
Ben de sevmem maddiyatı, sadece rakamca değer
Az da olsa paylaşılmış, nimet tüm
dünyaya değer.
Oğuzhan KÜLTE