21
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
333
Okunma

Ehl-i dildir elbette,hep sevdiğin haykıran
Vü divane gönüldür, her gün hayalin kuran
Nicedir görünmez yâr, sırra kadem basmıştır
Hazana dönen aşkta, hicrandır beni saran
Zulm ettme şu gönlüme, ağrısı dinmez oldu
Leyla karasıdır gün, görünmez oldu nuran
Buselerde gül açar, yanaktaki gamzeler
Muhabbete susadık, sustumu acep yâran
Gelişinle şenlensin, geçtiğin bütün yollar
İnsaf eyle sultanım, gönlüm olmadan viran
Tâkattan düştü sine, sızım sızım sızlıyor
Kabuk bağlasa yara, fayda etmez ki karan
Duygular yüreğe has, onu gözler konuşur
Sevda denilen duygu, olamazmış ki geran
Unuttum deme sakın, kim unutmuş cananı
Sevdiğinin hayali, çıkar karşına her an
Küle dönse de yürek, bu sevda ateşinde
Lüzumsuz bağırsan da, duyulmuyor ki naran
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILARI
EHLİ DİL : Güzel söz söyleyen, hatip
VÜ : Tüürçe karşılığı "ve"
SIRRA KADEM BASMA : Bilinmeyen yere gitme, kaybolma
HAZAN : Son bahar
LEYLA KARASI : Gece siyahı, ışık almayan siyah
BUSE : Öpücük
GAMZE : Tebessüm edince ve gülünce yanakta oluşan çukurluk
YARÂN : Yaren, arkadaş, dost
VİRAN : Yıkık dökük yer
TÂKAT : Güç, kuvvet
SİNE : Göğüs
KARAN : Yaban mersine benzeyen bitki
GERAN : Hibe etmek, bağışlamak
CANAN : Sevgili
NARA : Haykırma, haykırış, yüksek sesle bağırma
5.0
100% (34)