Bir kahır perdeledi susturulmuş sevdamı
Kararmış anıların sırtında ecel mi var?
Hak etmedi mi dersin geçmiş zaman idamı?
Bu suçun arkasında yaren mi var el mi var?

Âminsiz dualardan aşk dilendin ey gönül
Hasretin kundağında çok belendin ey gönül!

Vuslatına söz vermiş kurbanlık dileklerim
Veda etti sessizce dumanlı gecelerde
İmkânsız olsa bile umut ile beklerim
Adını sayıklarım ak düşmüş hecelerde.

Kaybolan selamına gönül koydum ey gönül
Yatağının başına bir gül koydum ey gönül!

Yarası kabuk tutmuş anıları kanattım
Tuz bastım üzerine ezdim yaktım kavurdum
Tatmadığım acıyı bu gece yine tattım
Recmettim gülüşümü küllerini savurdum.

Kan demledim içimde alıp içtim ey gönül
Yağmursuz meralardan çile biçtim ey gönül!

Eyvahım yıkanırken toz ve boran içinde
Çarmıhlara gerilmiş bir sevda taşıyorum
Duygularım yenildi öfke de bitti kin de
Anılara saklandım seninle yaşıyorum.

Kan kokan ninnilerle düşe daldın ey gönül
Uçup gitti her şeyim bir sen kaldın ey gönül!

İçimdeki bu deprem yalnız senin eserin
Fay kırıldı ruhumda sekiz on şiddetinden
Uçurumlar açıldı önümdeki yar derin
Yıkıldı bütün dünyam sunduğun afetinden.

Ne haldeyim diyerek etme merak ey gönül
Huzur ile yatayım rahat bırak ey gönül!

Afet İnce Kırat

--------------------------------------------
---------------------------------------------

GÖNLÜMLE MUHAVERE




“Ağlayıp duruyorsun sana ne oldu gönlüm”
“Geçmiş yük oldu bana çileyle doldu gönlün”

“Pişmek gerek hayatta ne için soldu gönlüm”
“Pişmek nasıl olacak fırında kaldı gönlün.”

“Sabır etmek gerekir bu iyi yoldu gönlüm”
“Rüyadan medet umup uykuya daldı gönlün”

“Önceden çok tatlıydı şekerdi baldı gönlüm”
“Gam seline attılar kendini saldı gönlün.”

“Söyle sitemin neden vefalı kuldu gönlüm”
“Seninle olmak bile eziyet züldü gönlün”

“Sanmıştım ki sefayı bir anda buldu gönlüm”
“Bu nasıl bir bencillik haline güldü gönlün.”

“Dertlerimi gizleyen buğulu tüldü gönlüm”
“Yanıldınız ey sahip dikenli güldü gönlün”

“Peki neden gözlerin ışıl ışıldı gönlüm”
“Göstermelik neşeden gün geldi yıldı gönlün.”


-----------------------------------------
-----------------------------------------

GEL YÜREĞİM GİDELİM




Gel yüreğim gidelim yolun elinden tutup
Birlik olup el ele hüzünleri unutup
Göklerdeki şimşeksin bırakmazsın çakmayı
Sen nehirsin yüreğim unutmazsın akmayı
Ulaşırsın elbette gün gelip okyanusa
Hiç kimse hapsedemez kristal bir fanusa.

Kelebek kanadının yapışarak ucundan
Şefkati koparalım aniden avucundan
Zeytin dalı keserek güvercine verelim
Bahçelerde dolaşıp gülden aşkı derelim.
Düşlerle yaşayalım yer vermeden kabusa
Gerçek aşkı yazalım sayfalarca kamusa.

Nerede buluruz ki sevgilerin özünü
Çalalım mı birlikte kartalların gözünü?
Sesini emzirirken dağlara serin rüzgâr
Ne olur nasiplensek yakmadan bizi bu har.
Arıyordum değindim bu önemli hususa
Hayallerim isteğim uyar mı acep usa?

Gel yüreğim gidelim yolun elinden tutup
Tüm bunları saklıyor kim bilir hangi kutup?
Çok şeyi özledim de asıl özlemim barış
Bulamadım bir türlü aradım karış karış.
Atarlar mı bilemem suçlu diye mahpusa
Gönül susma yol göster el değdirmem namusa.