0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
126
Okunma
KANLI KALEM
Şimdi senin oturduğun bir nikah masası
Benim ise altımda duruyor
Hiç acimadan kurduğun idam sehpası
Bak sen elin olduğun gece
Benim uzaklarda yanan yüreğimdeki
Titrek bir mumun alevi de sönüyor..
Bak sen gidiyorsun ya
Ben yine kahrediyor
Yine çıldırıyorum yokluğuna
Ve biliyorum
Bundan sonra öyle her şeyde
Biraktigin gibi ayni kalmayacak
Bir bilsen değişen ne cok şey olacak
Bundan sonra sen
Başka bahara açan bir çiçek gibi
Bir başkasınin toprağında yeşereceksin
Bir başkasına helalim diyeceksin..
Ama değişmeyen tek şey
Benim sana olan sevgim olacak
Ve kahretsin ki
Ben yine seni çok seveceğim
Ben yine ayni garip
Aynı serseri olarak kalacağım
Halbuki ne düşlerimiz vardı seninle
Mesela bir kızımız
Birde oğlumuz olacaktı..
Şiirlerimiz dökülecekti dudaklarımızdan
Ve ben senin usuyen yüreğini ısıtırken
Sen tatlı tatli gülümseyecektin gözlerime
Sonra senin güzel gözlerinde
Derin hayallere gömülmüş bir sevdam olacaktı .
Ve ben hiç yorulmadan,
bıkmadan, usanmadan
Sevecektim seni
Sen, tamam, yorulma, geçti üşümem
Geçti gözyaşım , desen de,
Ben duymayacaktim seni
Ama bak şimdi öylemi
sen artık duymuyorsun bile
Sana olan feryadımı
Mutlusun da değil mi şimdi gittiğin yerlerde
Bense senden kalan
Hazin bir öyküyle
Öyle buruk,
Ôyle paramparçayim senden kalanlarimla
Şimdi sen gidiyorum diyorsun ya
Ben nasılda perişanim
Sen artık bir başkasının sevdigisin
Atacaksın ya sonunda imzanı
Dönüp bakmayacaksın da maziye
Ben nasılsa kahroluyorum..
Bak artık senin mevsimlerin yaz
Benim mevsimlerim kara kış olacak
bundan sonra..
Hani hatırlarsın
Bir zamanlar sen yoksan
Ben çok üşürum dediğin
Kış mevsiminde kalacağım ben..
Halbuki ne çok sevmiştim seni
Halbuki ben seninle
sıcak bir yaza merhaba diyecektim
Çünkü bir senin yeminlerine kanmistim da
Öyle inanmıştım
Ben o yaz mutluluklarına
Bak gördün mü simdi sen başkasının kollarında gidiyorsun
Yeni baharlara
Yeni yazlara
Bana ise senden kalan
kara kışlar yine
Peki, şimdi sende söylesene
Yine bir gün
Yine bir kış gecesi geldiği zaman
Ya çok üşürsen
O da benim gibi isıtabilirmi
Senin yüreğini
Oda benim gibi sarabiilirmi
Siirlerin de seni
Oysa sen ne zaman üşüdüm desen
ben seni ısıtırken,
sen hiç üşüme diye
Hiç üzülme diye
Sonu gelmeyecek
Hep sürecek bir yaz
Hayal ederdim.
Çünkü ben senin
İçinin ürpermesinden korkardım da
hiç lekelenmeyecek tertemiz bir sevdayı
Seninle düşlerdim
Dedim ya artık gidiyorsun
Şimdi sen mutluluğun için
Oturduğun nikah masasında
Bense yıkılan hayallerimle
Senin kurduğun idam sehbasındayım
Sen attığın imza ile
Kendine yeni bir hayat
Bana ise sonsuz bir ölüm getiriyorsun..
Ama sakın ola ki unutma vefasız sevdiğim...
Bir gün yaz dediğin bu günler de geçecek
Ve senin mevsimlerin yine kış olacak
Sen yine üşüyeceksin
İşte o zaman sende
Üşüyen kalbine geri döneceksin
İşte o zaman yüregimde yaktığın
o mumun titrek alevini göreceksin
Ve keşke diyeceksin sende
Keske atmasaydım
Kanlı bir kalemle o lanet olası imzayi
Sonra pişman olacaksın..
Belki sen benden çok yanacaksın
Ama ne yaparsan yap
Bu sefer inan ki
Geç kalacaksın
En sonunda sende anlayacaksın..
Benimle birlikte ziyan ettiğin bir kalbi
Sonsuza dek bir darağacına astığını..
İşte vefasız işte
Sen o gün geldiğinde
Aynaya dönüp
Diyeceksin kendi kendine;
"Meğer benim oturduğum nikah masası
Seven bir yüreğinde idam sehpasıymış..
Benim attığım o imza ise,
Beni çok seven yüreğin o gün,
Benim de bugün idam olmam demekmiş.."
Bak o zaman
Senin elinde kalan tek şey
Sonumuzu hazırladığın
Kanlı Kalem olacak..
Ve benden sana kalan da
Kanlı kaleminden damlayan mürekkep değil
Bir avuç gözyaşım ile
Bir de kulakların da çınlayan
Yinede sen mutlu ol sevdiğim
Yinede sen mutlu ol dediğim sözlerim olacak...