BU EYLÜL’DE GELSEN

Sen gelsen
Bir Eylül’ün sabahında
Bıraksak seninle yüreğimizi
Savrulan yapraklara,
Kimi hafifçe okşasa temizi
Kimi usulca sokulup girse bedenimize
Sen gibi ben gibi olsa
Sarıp bırakırsak esen rüzgara
Acılarımızı
Eylül sıcaklığına teslim etsek yüreğimizi
Sıkıca sarılsak seninle
En güzel düşlere düşsem gözlerinde

Sen gelsen
Bir Eylül’ün akşamında
Yüreğimize bastığımız aşkı,
Yudumlasak seninle demli bir çayda
Yorgun bir masada tutsak ellerimizi
Göz göze gelsek
Gözbebeklerimiz bayram etse
Sararan yapraklar dökulse
Başımızdan aşağı.
Sırılsıklam ıslansa tepemizde
Uçan iki kuş
Ardından bir yağmur da bizim
Üstümüzden geçse..
Kırık Eylül’ler son bulsa
Ben doyasıya yine seni sevsem

Sen gelsen
Bir Eylül’ün gecesinde
Sen gelsen de
Çok güzel şeyler olsa,
Bir başka,
Bir başka şeyler sinse içimize
Hasret bitse
Özlemi dize getirsek,
Ayrılağa meydan okusak,
Kaldırımlarda savrulurken
Sarı sarı yapraklar
Seninle yeni bir şiir söylesek...
Sevdamız dizelere bulaşsa,
Şiirin de üstü başı biz koksa..
Seninle bir şiirde nokta olsam..

Simdi sen gelsen...
Hangi vakit olursa olsun
Bir Eylül’de gelsen
Elimden tutsan...
Sevdanın rengine boyasak
Yine dünyayı...
Ve gözlerinin yeşili gibi
Umutlarımızla açsak
Sevdamıza vrulan prangaları..
Salıversek gökyüzüne
Esir olmuş hayallerimizi..
Dedim ya sen bir gelsen
Elimden tutsan
Seninle sevdamızın şiirini yazsak
Seni çok seviyorum diye
Fısıldasak ufuklara...
Sonra derinlere gömsek
Hasretimizi , özlemimizi..
Sen benim sevda kuşum olsan,
Ben senin kanatların...
Kanat çırpsak seninle sevdamıza..
Seninle vuslatlara hicret etsem..

Dedim ya sevdiğim
Şimdi hangi vakit olursa olsun
Şu Eylül’e inat sen gelsen..
Bu Eylül’de
Gözümüzde yaş olmasa
Gülücüklerimizi döksek avuçlarımız
Birbirimizin yüzünü yıkasak
Sonra da seninle sarılsak yine
Seni seviyorum desem..
Seni seviyorum desen..
Olmaz mı sevdiğim
Olmaz mı...